BUGÜNE kadar onu hiç böyle sıkıntılı görmedim.
Suriye, F-4 uçağımızı düşürdüğü gün yaptığı konuşmada bile bu kadar sıkıntılı değildi.
* * *
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun koalisyon görüşmelerinin olumsuzlukla bittiğini açıkladığı basın toplantısı, belli ki, siyasi hayatının en zor konuşmasıydı.
* * *
Belagat konusunda, Erdoğan'a taş çıkaracak kadar başarılı hatip,
en az 4 ayrı yerde cümleleri karıştırdı.
Belli ki kafası bir sonraki cümledeydi...
* * *
Ama en dikkatimi çeken, ağzından kaçan o cümle oldu.
Önce, üç kere üst üste, seçim kararını Cumhurbaşkanı'na bırakmadan,
Meclis'in almasını istediğini söyledi.
* * *
Tam bunu söylerken, ağzından o cümle kaçtı:
Seçim kararını ona bırakıp, "olağanüstü bir görünümün ortaya
çıkmasına" izin vermemeleri gerektiğini söyledi.
* * *
Söylediği an, ağzından çıkan cümleyi kulağı duydu ve hemen
düzeltme telaşı başladı.
"Tabii ki Cumhurbaşkanı'nın meşru hakkıdır" diye düzeltti.
Ama cümle ağzından çıkmıştı ve işte o cümle bana umut verdi.
* * *
Kendi kendime sordum.
-"Acaba Kılıçdaroğlu ile karşılıklı kullandıkları saygılı üslup ve
düşünce, önümüzdeki seçimlerin tartışma seviyesi için bir içtihat
olabilir mi..."