KILIÇDAROĞLU’nun “Adalet Yürüyüşü”ne 4 gün boyunca katılan bir
arkadaşımın gözlemi:
“CHP’nin tabanı değişiyor. Artık sadece öğretmen, memur partisi
olmaktan çıkmış. Yoksul insanlar, kenarda kalanlar da CHP’ye
geliyor.”
***
Tabii bu sadece bir gözlem.
Sosyolojik olarak ne kadar gerçeği yansıttığını göreceğiz.
***
Ama şurası bir gerçek.
Bu yürüyüş, aynı zamanda “CHP’nin dönüşüm yürüyüşü” oldu.
Sanki parti programı, tüzüğü ve dayandığı yeni taban bu yürüyüş sırasında yeniden belirleniyor.
Nedir bunun özelliği.
***
- Toplumun daha dindar kesimlerine karşı daha duyarlı.
- Tepkici değil, sakin.
- Bölücü değil toplayıcı.
- Provokasyonlara gelmeyen.
- İnsanla teması hep ön planda tutan.
- Kutuplaştırıcı değil tam aksine birleştirici bir üsluba özen gösteren.
- Büyüklük taslamayan, mütevazı davranan...
- AKP artık yeni varlıklı kesimi temsil ederken, toplumun yoksul kesimine seslenen.
***
Bu yürüyüşten bütün Türkiye’ye yayılan hissiyat budur.
Bu yürüyüşü hiç küçümsememek gerekir.
Çünkü bu yürüyüş, Türkiye’de siyasetin yeniden yapılanmasındaki ilk adımlardan biri haline geldi.
***
Ve Yeni Türkiye’nin yürüyüşü, toplumun en sancılı, en ıstıraplı, en sorunlu noktasından başladı...
“Adalet”ten...