DÜN, kriminal konularda uzman bir kişiyle konuştum.
Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Türkiye’deki en büyük
Adli Tıp uzmanlarından biri olan Prof. Sevil Atasoy kaybolan
çocuklarla ilgili bazı uyarılarda bulundu.
Özetliyorum.
KAÇ KİŞİDİR BU CANİLER:
Toplumlarda “pedofili”ye yani çocuğa karşı cinsel istismara yatkın
insan oranı yüzde 1 ile 5 arasında değişir.
SOKAĞA AÇIK TOPLUMLAR:
Türkiye, İtalya, İspanya gibi sokağa açık sıcak ülkelerde daha da
dikkatli olmak gerekir.
AMAN YAKIN ÇEVREYE DİKKAT:
Cinsel istismar, kaçırma ve öldürme olaylarının büyük bir bölümü
aileye yakın veya tanıyan kişiler tarafından gerçekleştirilir.
ÇOCUĞA YAKIN ÇALIŞANA DİKKAT:
Türkiye’de çocukla teması olan mesleklere insan alımında sicil
araştırması iyi yapılmıyor, geçmişlerinde bu tür sabıkalarının olup
olmadığına hiç bakılmıyor veya iyi bakılmıyor.
Çocuğunuzla ilişkisi bulunan meslekleri yapan insanları
çalıştıran şirket ve kurumlardan bu araştırmaları iyi yapmalarını
talep edin.
MAHALLE SAHİP ÇIKAR DEMEYİN:
Aileler açısından en tehlikeli bölge, bu nedenle en yakın çevredir.
Kasabalar ve küçük yerleşim birimlerine, mahallelere dikkat edin.
“Nasılsa gören olur”, “Nasılsa tanıdığımız çevredir” diye
güvenmeyin. Çocuğunuzu 10 metre ötedeki büfeye bile yalnız
göndermeyin.
HAYVAN DÜŞMANINA DİKKAT:
Hayvan öldüren insan kolaylıkla insan da öldürür. Çocuklarınızı
hayvanlara karşı duyarlı yetiştirin. Böyle bir eğitim verilmesini
talep edin.
ARTIK ADAM KAZANDI FALAN DEMEYECEĞİM
MESELA bir seçim gecesi önüme muhalefet liderinden “Adam kazandı”
diye bir WhatsApp mesajı gelirse bunu böyle yazmayacağım.
Bugünden itibaren, “Adam gibi adam” da demeyeceğim... Demeye
kalkarsam, görünmeyen bir elyazısıyla dokunacak ve bu kavramın
üzerine kırmızı bir çizgi çekecek...
Bu benim sicilime işlenecek... Hürriyet okurlarına
açıklanacak...
Şimdi durun hemen olayı siyasete çekmeyin...
Hiç alakası yok. Hürriyet ve Vodafone bugünden itibaren çok önemli
bir projeyi başlatıyor...
Dildeki cinsiyet ayırımcılığına son vermek için özel bir dil
programı geliştirildi.
Yıllar, hatta onlarca, yüzlerce yıldır dilimize yerleşmiş, yapışmış
ayrımcı kelimeleri, kavramları kullanmayacağız...
Eğer kullanırsam, bir yapay bellek devreye gidecek ve bu kelime
veya kavramın üzerine kırmızı bir çizgi çekecek.
Mesela “Adam gibi adam” kavramını kullanmayacağız.
Mesela “Kızını dövmeyen dizini döver” filan gibi resmen kadını
aşağılayan sözleri bir daha bizden duymayacaksınız.
Mesela “İşadamı” demek yok artık... “İşinsanı” diyeceğiz...
Hürriyet ve Vodafone’u gönülden kutluyorum.
GÜLEREK SÖYLEDİĞİNE DEĞİL SOMURTARAK SÖYLEDİĞİNE
BAKIN
TELEVİZYONDA demiş ki...
Çok eleştiri gelince kendini şöyle savunuyor: “Canım ben onları
gülerek söyledim.”
Ama YouTube’da aynı kişinin Reina’da öldürülen insanlarla ilgili
bir konuşması var ki... Gayet ciddi suratla söyledikleri...
İnanın kanım dondu...
Yılbaşında orada eğlenen insanları “Pisliğe bulaşmış”, “Şehvete
düşmüş” falan diye değerlendiriyor. Yani canilere bir “Aferin iyi
ki gidip öldürdünüz” demediği kalmış.
31 Aralık gecesinin Hıristiyanların kutsal gecesi 24 Aralık’la
ilişkisinin bulunmadığını ya bilmeyecek kadar cahil ya da eğlenen
her insana karşı büyük bir kini ve nefreti var...
Ve güya Müslümanlık adına konuşuyor orada...
Ne diyeyim...
Vikipedia yasak...
Bu katliam övgüleri serbest...
'ANİMOLEŞEREK' BU KAVGAYI BİTİRİR MİYİZ
APPLE eylül ayında uygulamaya koyacağı iOS 12 programını tanıtmaya
başladı.
Tanıtımlarında bir cümle dikkatimi çekti.
“Kendinizi animoleştirin”.
Bu kavramı duyunca zınk diye kaldım...
“Animoji” bildiğimiz “emoji” kelimesinden türetilmiş bir
kavram.
Hani mesajların yanına eklediğimiz o küçücük gülücük, surat asma,
burun kıvırma, alkışlama, kırmızı, mavi kalp, çiçek gönderme
işaretleri.
Şimdi bu işaretler büyük bir hızla genel olmaktan çıkıp
şahsileşiyor.
Yani artık herkes aynı emojiyi kullanmayacak, kendisi emoji
yaratacak.
Apple’ın iOS 12 programı şimdi muazzam bir animoji yeteneği
getiriyor.
Geçen gün bunun uygulamalarını gördüm.
İnsan kendi yüzünü emoji haline getirebiliyor.
Böylece anlatmak istediğiniz bütün duyguları kendi yüz
ifadelerinizle, başkasının yüzüne söylemiş olacaksınız.
Düşünüyorum...
Kendimizle dalga geçebileceğimiz, kendimizi komikleştirebileceğimiz
bu yeni emoji dili acaba kutuplaşmaya son verecek yeni bir
psikoloji yaratabilir mi...
İnsanların yüzüne kendi yüzüyle, kendi insani mimikleriyle
çakamayıp, takma isimler, sahte maskeler arkasına saklanıp, oradan
haysiyetlerimize ateş eden trollerin etkisini böyle kırabilir
miyiz...
WHATSAPP GRUBU GÖRÜNTÜLÜ HALE GELDİĞİNDE NE
OLACAK
iOS 12’nin en önemli özelliklerinden biri de hız olacakmış.
Kameraya geçişi yüzde 70, klavyenin açılışını yüzde 50
hızlandırıyorlarmış. Bir de “Augmented Reality” uygulamaları çok
öne çıkıyor. Mesela duvardaki bir tablonun ölçülerini cep
telefonunuzun kamerasıyla ölçebileceksiniz.
Ama benim ilgimi 32 kişiye kadar ortak konuşma imkânı sağlayacak
olan program çekti.
Birlikte bulunduğum bazı kişilerin aklına hemen telekonferans
geldi.
Benim aklıma ise son yılların en büyük sosyolojik fenomenlerinden
biri olan WhatsApp grupları geldi.
Düşünebiliyor musunuz, yazılı gruplar görüntülü hale gelmiş...
Bence hiç tahmin edemeyeceğimiz durumlar ortaya çıkabilir.
İyi ve kötü yanlarıyla...
KASABA OLAYINDA GALİBA İLBER HOCA HAKLI
ÇIKIYOR
SON yıllarda, televizyon ve streaming platformlarının dizilerinin
en çarpıcı konularından biri küçük kasabalar ve insanları.
Önce İngilizler Broadchurch’u yaptılar.
Onu Riverdale ile Amerikalılar izledi.
Sonra yine İngilizlerin Safe’i ve Almanların Dark’ı geldi.
Şimdi Fransızlar bu işe el attı ve kanımca Broadchurch’ten sonra en iyisini yaptılar.