DONALD J. Trump, damadını Beyaz Saray ekibinin başına geçirmek istiyor ya...
* * *
Benim “Akraba-ı talukat” yönetimi dediğim şey yani...
Hani Ortadoğu şeyhlik ve Baas yönetimlerinde gördüğümüz, bir devlet yöneticisinin, oğlunu, kızını, damadını, şusunu busunu devletin orasına burasına yerleştirme merakı.
* * *
Meğer Amerika’da bir “anti-nepotism kanunu” varmış.
İngilizce adı şöyle: “Federal law, at 5 U.S.C. § 3110”.
Kanun, çok açık bir ifadeyle “akraba” kelimesinin ne anlama geldiğini, başkanın veya bir yöneticinin kimleri yönetici koltuklarına getiremeyeceğini tek tek yazmış.
İşte “tam başkanlık sistemi”ne sahip Amerika Birleşik Devletleri Başkanı’nın bile yönetici koltuğuna oturtamayacağı akrabalarının sıralı tam listesi:
“Baba, anne, oğul, kız çocuğu, erkek ve kız kardeş, amca, hala, teyze, kuzen, yeğen, koca, karı, kayınpeder, kayınvalide, gelin, damat, kayınbirader, baldız, üvey baba, üvey anne, üvey evlat, üvey kardeş, başka anne ve babadan kardeş.”
* * *
Donald Trump şimdi ‘bu kanunun arkasından nasıl dolanırım’ onu araştırıyormuş.
‘HUZUR’, ‘TARAFSIZLIK’, ‘NAMUS’ VE ‘ŞEREF’ YEMİNDEN ÇIKIYOR MU
YENİ Şafak’ın haberine göre, AKP’nin Anayasa değişiklik metninde, Cumhurbaşkanı yeminini içeren 103’üncü maddede yer alan metin kısaltılmış.
- Eski metinde, “Devletin varlığını koruma” sözü vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Anayasa’ya bağlı kalma” ifadesi vardı, yenisinde yok
- Eski metinde “Atatürk ilke ve inkılaplarına ve laiklik ilkesine bağlılık” sözü vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Milletin bütünlüğünü koruma” vaadi vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Milletin huzurunu koruma” sözü vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Herkesin temel hürriyetlerden yararlanmasını sağlama” sözü vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Tarafsız davranma” sözü vardı, yenisinde yok.
- Eski metinde “Namusum ve şerefim üzerine ant içerim” ifadesi vardı, yeni metinde ise sadece “Ant içerim” ifadesi var.
ARKADAŞ ‘DİRİLİŞ’LE 15 TEMMUZ ARASINDAKİ ŞEHİDİ DE UNUTMA
SAĞ olasın Yılmaz Özdil kardeşim...
Hepimiz içimizden “Yuh artık” dedik...
Rahşan Ecevit’e yapılan terbiyesizlik, vefasızlık, özensizlik hepimizin şurasına oturdu da birimiz kalkıp tek satır yazmadı.
* * *
Vefasızlık milli harsımız haline geliyor.
Bir uça “Diriliş”i, koymuşuz, ötekinde 15 Temmuz’u...
Aradakini unutuyor, unutturuyor, bozuk para gibi harcıyoruz.
* * *
Oysa bir bakın kimler var o arada...
- Çanakkale şehitleri var...
- Kurtuluş Savaşı’nın, Sakarya, İnönü, Büyük Taarruz’un kahramanları, şehitleri var...
- Hasan Tahsin’ler var...
- Kıbrıs Barış Harekâtı’nın şehitleri ve kahramanları var...
- PKK terörüne karşı göğüs göğse savaşlarda kaybettiğimiz çocuklarımız, komutanlarımız var. ***
Bakıyorum...
Hep her törende sadece 15 Temmuz şehitleri...
Öteki kahramanlarımızsa sanki meçhul unutulmuşlar mezarlığına terk edilmiş gibiler...