AZERBAYCAN Devlet Başkanı İlham Aliyev, eşini Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı tayin etti...
Seçilmiş arkadaşları ayakta alkışladı...
***
Bunu neye güvenerek yapıyor....
Seçimde aldığı yüzde 87 oya dayanarak...
***
İlham Aliyev “laik” bir devlet adamı. Eşi Mihriban Aliyeva modern ve kendini sosyal konulara vakfetmiş bir kadın.
Ama Azerbaycan’da olup biteni görünce siz de şu karşılaştırmayı yapmaz mısınız...
***
“Laik” Aliyev yüzde 87 oya dayanarak bunu yapabiliyorsa, 1982 Anayasası’nı yüzde 92 “Evet’ oyu ile halka onaylatan “laik” Evren neleri yapmaya muktedirdi..
***
Ama o ne yaptı?
***
Parlamenter sistemi değiştirmedi. Sadece kendini Cumhurbaşkanı seçtirdi...
Ve kendi yaptığı anayasaya “Bir dönem için seçilir” sınırı koyduğu için de 7 yıl sonra ayrılıp emekli oldu...
Ve üstüne bir de yargılandı...
***
Bu tabloya bakınca siz de benimle aynı şeyi düşünmüyor musunuz...
Bir ülkede “sivil” bir otoriter lider, yüzde 87 oyla bunu yapabiliyor...
Bir başka ülkede “askeri darbe” yapmış güçlü bir lider, anayasasını yüzde 92 ile kabul ettirdiği halde, parlamenter sistemde ısrar ediyor ve bir süre sonra o koltuğu bırakmak zorunda kalıyorsa...
“Acaba” diye sorup, şu cevabı vermez misiniz...
***
Acaba, öteki Türk cumhuriyetlerinin “Türk usulü başkanlık rejimleri” ile Türkiye’nin 94 yıllık Cumhuriyet’i, 67 yıllık çok partili evrensel parlamenter sistemi arasındaki en önemli fark bu mudur...
Düşün, Evren yüzde 92 ile neler yapabilirdi
ÇOCUKÇA BİR SORU
- BİR ÜLKEDE bütün yetkileri “tek evde, iki elde” toplamak için yüzde 87 oy almak gerekiyorsa...
- BİR BAŞKA ÜLKEDE bütün yetkileri “tek evde, tek elde” toplamak için yüzde kaç oy almak gerekir...
17 NİSAN SABAHI NASIL BİR TÜRKİYE’YE UYANACAĞIZ
DÜN Başbakan Binali Yıldırım’ın sözlerini okurken nedense şunu fark ettim.