HEPİMİZİN, bu ülkedeki bütün Müslümanların Diyanet'i buyurdu...
Hem de 21’inci yüzyılda buyurdu...
* * *
Nişanlı gençler bile yan yana olmayacak, baş başa gezmeyecekmiş...
* * *
Hadi o yaşını başını almış erkekler, kadınlar...
Hadi o siyasetçiler susuyor...
Sen niye susuyorsun Sibel Eraslan...
Sen ki, saçlarını kazıyan o genç kızın aşk ıstırabını bizi ağlata
ağlata anlatan kadın...
* * *
Ya sen Nihal Bengisu Karaca...
Caz müziğini seven, dünya edebiyatını bilen, başörtüsünün,
gözlüğünün rengine, estetiğine en küçük ayrıntısına kadar dikkat
eden...
Duyarlı, emansipe gazeteci...
Muhafazakâr rol modeli...
Yok mu edeceğin iki kelime...
* * *
Ya siz...
At Pazarı’nda rastladığım, bana Bangladeş meyvelerinden yapılmış
harika meyve suları ikram eden o harika genç kalabalık..
Kızlı-erkekli oturan, başörtüsü ile örtüsüz arasındaki Berlin
duvarlarını yıkmış, hoşsohbet güzel çocuklar...
Siz... Hepiniz... Niye susuyorsunuz...
* * *
AKP’li belediyelerin bölgesindeki parklarda gördüğümüz o mutlu
kalabalık...
Yan yana yürüyen kızlar, erkekler...
Siz niye bu kadar sessizsiniz...
* * *
Yine de lafım size değil...
Eminim ikrardan gelmiyor bu sükûtunuz... Eminim sizin de içiniz
kaldırmıyor böyle lafları... Guruldanıyorsunuz...
* * *
Sizi bilmeyen, tanımayan, yaşadığı yüzyılın farkında olmayan
Diyanet’tir konuştuğum...
Size söylüyorum, o anlasın diye...
Başkanlık konusunda ilk prensipte anlaşt