AH bir de şu iftar mitingleri olmasaydı...
Hani şu, hafiften hafiften yoklamalar, bazen kendini tutamayıp "Bedeli ne olursa olsun" babalanmaları...
Yani "Acaba yeniden o eski güzel günlere dönebilir miyiz" yoklamaları...
* * *
Yine de halimize şükür...
Geçen yıllarla bir karşılaştırın.
Yoklayın hafızanızı.
İçiniz ne haldeydi bir düşünün...
Ruhunuza çökmüş o bedbinlik, umutsuzluk nasıl bir şeydi hatırlamak bile istemeyin...
* * *
Bitmişti bu ülke...
Sanki uğursuz bir şafak vakti, kindar neslin raprapları, sivil ara rejimin postal sesleri ile evlerimizden alınmayı bekliyorduk artık.
Mağrur ve kibirli bir hayaletin vesayet muhafızları her gün resmigeçit yapıyordu kararmış ufkumuzda...
* * *
Arkadaş, unutma o günleri...
Ağır bir sivil darbe korkusu, kaybetmişlik duygusu kâbus gibi çökmüştü üzerimize...
Kimimiz artık bu ülkeyi terk etme planları yapıyorduk...
Kendi memleketimizde parya durumuna düşürülmüştük neredeyse...
Vatan sadece onun vatanıydı, kederi ve gamı ise bizim...
Karşıki dağları o yaratmıştı, bizlerse karanlık mağaraların, dipsiz kuyuların tebaasıydık...