Hikayeyi anlatan kişi kimdir, anlattığı kişi kimdir size sonunda söyleyeceğim.
Önce bu harika gerçek hayat hikâyesini dinleyelim: “2007 yılında Doktorlar Caddesi’nde yürürken iki kolu olmayan bir kız çocuğu gördü. Üç-dört yaşlarındaki çocuk, anne ve babasıyla yürüyordu. Yanlarına gitti, çocuğu sevdi. Sevmekle kalmadı... Yardım etmek istedi. İçinden geldi... Ama böyle pat diye nasıl olacaktı?
Bunu aileye nasıl söyleyecekti? Söylese aile nasıl bir tepki verecekti? Yoldan geçen bir hanımın tanımadığı bir çocukla görüşmek isteği elbette garipti!
Topladı cesaretini... İçinden gelen duygulara hâkim olamıyordu. Anneye “Evinize gelip çocuğu ziyaret edebilir miyim” dedi. Anne şaşkın, baba “Ne alaka, ne oluyor” havasında...
Biraz da ısrar edince evde ziyaret ‘iznini’ kopardı. Tanımadığı bir memlekette, yolda gördüğü bu ‘özel’ çocuğu yeniden göreceği için mutluydu.
HEDİYEYİ VERİRKEN ÖYLE BİR ŞEY SÖYLEDİ Kİ... O AN
Ziyaret günü gelip çattı... Heyecanına hâkim
olamıyordu. Hediye almalıyım dedi... Ne alacağını düşündü uzun
süre...
Sonunda kavanoz türü bir akvaryumda balık almaya karar verdi. Stat arkasındaki evlerine gitti... Anne çekingen, baba ortalıkta yok, hediyesini gören çocuk mutlu...