DİYECEKSİNİZ ki, Hollanda’da referandum mu yapıldı ki bu soruyu
sordun...
Yani, başlıktaki soru saçma gibi oldu ama bir dakika...
* * *
Meseleye şöyle bakalım.
Irkçı parti ne istiyordu?
* * *
- Müslümanlar Hollanda’dan yollansın.
- Hollanda Avrupa Birliği’nden çıksın.
- Türban yasaklansın.
* * *
Peki Hollanda seçmeni buna ne dedi?
“Hayır...”
* * *
Soruyu bir de şöyle soralım...
Hollanda halkı oylarıyla demokratik değerleri savunan partilere ne
dedi?
Evet mi, hayır mı...
Bence “Evet” dedi...
* * *
Yani halkın oyuna başvurduğunuzda ülkesini düşünen insanlar, evet
mi hayır mı diyeceğine karar verirken soruya bakıyorlar.
* * *
Bir parti, ırkçı söylemi, nefreti, bölücülüğü, kutuplaştırmayı,
antidemokrat, totaliter fikirleri mi savunuyor....
Ona “Hayır” diyorlar.
* * *
Bir parti kutuplaştırmayı değil barışmayı, nefreti değil
kucaklamayı, totaliterliği değil demokratlığı, ırkçılığı değil
eşitliği, düşünceyi hapse atmayı değil özgürleştirmeyi
savunuyorsa...
Ona “Evet” diyorlar...
* * *
Diyeceğim...
Bir referandumda hayır demek de evet demek de şerefli bir
iştir.
* * *
Yeter ki hangi soruya evet, hani soruya hayır diyebilecek özgürlüğe
ve şuura sahip olalım...
AH ŞU ASLAN YANIM
YETER ki vicdanımızdan, kalbimizden, yüreğimizden gelecek şu
küçücük soruya cevap verebilelim: Elinde güç olmayana aslanlar gibi
“Cahil” diyebiliyorken, elinde güç olana da aslanlar gibi “Cahil”
diyebiliyor muyuz...
Ben aslan değilim...
Daha doğrusu aslan bir yanım var da, onun hep aynı istikamete bakıp
kükremesini bir türlü içime sindiremiyorum. Referandum konusunda
kükreyemeyen farecik olmayı tercih etmemin nedeni de budur...