EVET... Aynen böyle...
İki gündür Moskova’dayım.
92 yaşında harika bir şarkıcıyı dinlemek için buraya geldim.
Merak ediyorum.
İnsanlar Hollanda hükümetinin, Almanya hükümetinin yaptıklarına bakıp, “Bak orada da parlamenter sistem var” deyip “Evet” olan oyunu “Hayır”a, “Hayır” olan oyunu “Evet”e çevirir mi?
Yine merak ediyorum:
Bir evetçi ve hayırcı çıkıp “Hayırcıları veya evetçileri denize dökeceğiz” dediği zaman, bu sersemce lafı söyleyene kızıp “Evet” olan oyunu “Hayır”a, “Hayır” olan oyunu “Evet”e çevirir mi?
Yine merak ediyorum...
Bir ülkenin rejimini, yönetim tarzını, adaletinin kalitesini, insanların bireysel güvencesini bu kadar sarsıcı biçimde etkileyecek bir referandumda böyle barbarca katliamlara, böyle sersemce yapılmış işlere ve sersemce söylenmiş özlere bakıp mı oyumuzu belirleyeceğiz...
Sizce bu mantıklı ve akıllı bir vatandaşlık davranışı olabilir mi?
Değilse, siyasetçiler, referandumla gelecek rejimi anlatmak yerine, niye durmadan “Eyy...” diye bu argümanları seçim meydanlarında haykırıyorlar...
Siyasetçide mi bir yanlış var...
Seçmende mi...
Veya siyasetçi seçmeni bu kadar mantıksız mı sanıyor...
BU KİMYASAL BARBARLIK MUTLAKA AYDINLATILMALI
DÜN CNN International’ın haberlerini izledim.
Suriye’deki kimyasal barbarlık hep birinci haberdi. Ama şu dikkatimi çekti:
CNN haberi hep “Suspected chemical attack” altyazısıyla verdi.
Yani “Şüpheli kimyasal saldırı” diyordu.
Bazı yorumcular da “Her şey lehine giderken Esad niye böyle dünyanın lanetini çekecek bir barbarlığı yaptı” sorusunu soruyordu.
Bir Suriye sözcüsü de “Bizde kimyasal silah yok” diye açıklama yaptı.
Burası Ortadoğu... Burada mantık, akıl, vicdan, adalet denen şeyin zerresi kalmadı.
Yani her şey olabilir.
O nedenle tarafsız bir uluslararası kuruluş bu olayı mutlaka aydınlatmalı.
TRUMP'I DİNLERKEN AKLIMA NEDEN DAVUTOĞLU GELDİ
ABD Başkanı Trump, önceki gün ülkesinde 1 trilyon dolarlık altyapı
yatırımının başlama işaretini verirken şöyle dedi:
“Ben dünyanın lideri değilim. Amerika Birleşik Devletleri’nin
başkanıyım. Artık ‘Önce Amerika’ deme zamanı geldi.”
Aklıma Ahmet Davutoğlu’nun bizi Ortadoğu bataklığına götüren o sözleri geldi:
“Burası bizden sorulur...”