ŞU an iki başkanın önünde bir mektup duruyor. Mektupların altında yan yana iki imza var.
Biri Türk, öteki Amerikalı.
Biri Mehmet Ali Yalçındağ... Türk Amerikan İş Konseyi Başkanı...
Öteki General James L. Jones... Amerikan Türk Konseyi Başkanı...
İki derneğin başkanı işte bu yan yana imzaları ile Erdoğan ile Trump’a ortak bir mektup yazmışlar.
İşte imzaları da bu...
Önce mektuptaki çok önemli bir ayrıntıyı aktarayım.
Mektubun İngilizcesi “Dear Mr. President” diye başlıyor.
Merak ettim, acaba Türkçesinde bugüne kadar alıştığımız gibi “Sayın Cumhurbaşkanı” mı deniyor, yoksa “Sayın Başkan” mı... Türkçesi ise aynen şöyle yazılmış:
“Sayın Başkan...”
Mektubun ikinci özelliğine gelince...
Son derece dikkatli bir dil ve üslupla yazılmış. Yani Amerikan pragmatizminden çok Türk devleti diplomatik üslubu hâkim.
Ben diplomatik ayrıntılarını törpüleyerek, günlük dille aktarmaya çalıştım.
Bence biraz gecikmiş olsa da çok önemli ve yapıcı bir gelişme...
Çünkü, duygusal tepkileri bir kenara bırakırsak, Türk-Amerikan ilişkilerinin daha da kötüleşmesinin kimseye yararı yok.
GAZETECİLİK İÇGÜDÜM 'BİR ŞEYLER VAR' DEDİ
BİR süre önce “Yok mu Cavit Çağlar’ın Rusya ile aramızda yaptığını yapacak biri” diye sormuştum.
Dün de Ahmet Hakan aynı soruyu sormuş.
Varmış ve devreye girmişler bile...
Dün New York Times gazetesinde, Türk ve Amerikan iş konseylerinin başkanlarının sözlerini okuyunca gazetecilik içgüdüm bana “Galiba bir şeyler var” dedi. Merak edip biraz araştırdım.
Sonunda Times&...