ADAM ülkede söğüşlemedik insan bırakmamış...
Önüne gelen garibanı, dinle imanla uyutup cebindeki üç-beş kuruşu bile almış...
Edirne’den Kars’a kadar her sokakta, her mahallede en az üç-beş mağdur yaratmış...
*
Şimdi bu adam ne yapıyor biliyor musunuz?
Kendini mağdur ilan ediyor...
*
Sıkı durun anlatıyorum...
Adam vatandaştan “Sana ev vereceğim” diye para toplamış...
Evleri zamanında tamamlayamayınca, para aldığı kişilerin ev kirasını ödemek zorunda kalmış.
*
Parasını alıp evini vermediği insanlara “Ben senin için 82 bin lira kira ödedim, ver parayı geri” diyormuş...
Bir de utanmadan para istediği bu insanları neyle suçluyormuş biliyor musunuz?
“Haksız yoldan zenginleşmekle...”
*
Yuh yahu... Gerçekten yuh... Bunca yıl yaşadım, yüzsüzlüğün böylesini görmedim...
Bu memleket bu memleket olalı analar böyle bir yüzsüz doğurmadı...
Vallahi de doğurmadı, billahi de doğurmadı...
MUHBİRLER, İTİRAFÇILAR, GİZLİ TANIKLAR DURDUKÇA
ESKİŞEHİR Osmangazi Üniversitesi Rektörü istifa etti...
Ama dört çalışanın cesedi hâlâ yerde... Bakın şuraya yazıyorum...
- “Muhbir” denen aşağılık yaratıklar hâlâ makbul insan sayıldıkça.
- “İtirafçılık” adı altında pis bir iftiracılık sistemi kullanılmaya devam ettikçe...
- “Gizli tanıklık” adı altında açık muhbirlik teşvik edilmeye devam edildikçe...
Dün Ergenekon, Balyoz, Odatv, Kafes mafes kumpaslarında binlerce insan kurban edildi...
Bugün de aynı sistemlerle binlerce insan kurban edilebilir...
Eskişehir olayı gözümüzü iyi açmalıdır...