ADINDA bir afra bir tafra, bir "Şu karşıki dağları ben yarattım" edası ki...
Bir de posbıyık bırakmış, yaklaş ki yanına yaklaşabilesin...
***
Adam, “Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı”...
“Başkan” kelimesinin yarısı yani...
Eee unvan böyle oturaklı ise sırtını da Külliye’ye dayadıysa atış serbest tabii.
***
Yiğit (Bulut) arkadaş, sallıyor da sallıyor...
Parmağının ucuyla salladığı kişi de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz...
“Avrupa’da basın özgürlüğü mü var Martin Schulz. Çok mu özgür basın? O zaman sen bana herhangi bir Avrupa Birliği ülkesinde son 50 yılda papaz okullarında taciz edilen erkek çocuklarla ilgili bir yazı dizisi yayınlat. Vatikan’a kadar uzanan o zinciri bana bir deşifre et bakalım.”
***
O böyle büyük sallayınca, yanına aldığı adam da boş durur mu, o daha da beterini yapıyor:
“Eee tabii yayınlarlarsa onun ismi de çıkabilir.”
İyi mi adama “Sen de çocuk tecavüzcüsüsün” demeye getiriyorlar.
***
Bu adamlara söyleyecek lafım yok...
Devletin televizyonunun başında oturan yetkiliye sesleniyorum.
Kardeşim siz bunları duyuyor, görüyor ve öyle duruyor musunuz...
***
Başından sonuna her kelimesi yalan ve iftira dolu bu gevezelikler hiç mi dokunmuyor size...
TRT GENEL MÜDÜRÜ KARDEŞİM AÇACAKSIN GOOGLE’I BAKACAKSIN
S
AYIN Genel Müdür...
Şimdi bu jöleli başdanışmanla, jölesiz kolcusu karşılıklı sallıyor ya...
Alacaksın bu ikisini karşına, açacaksın Google’ı önlerine ve sadece şunu yazacaksın:
- “Child molest and Catholic Church...” Yani “Çocuk tacizi ve Katolik Kilisesi...”
- Önüne ilk 67 saniyede 29 bin sayfa açılacak.
- İlk madde “Vikipedia”.
- Biraz aşağı ineceksin orada “Media Coverage” yani “Medyadaki kilise tacizleri haberleri” bölümü var.
- 2002 yılında, yani kilisede çocuk tacizi ve tecavüzü olayları patladığı yıl, ilk 100 günde sadece New York Times gazetesinde bu konuda 225 yazı ve yorum çıkmış.
- Bu olay 26 gün birinci sayfadan işlenmiş.
- Boston Globe gazetesi kilisedeki taciz olaylarını gündeme taşıdığı için Pulitzer Ödülü kazanmış ve bu konu filme çekilmiş, o da Oscar kazanmış. Şimdi onlar sana diyecek ki, “Ama bu Amerikan gazetesi...”