MESELEM şu:
15 Temmuz günü saat 14.45 ile 21.00 arasında ne oldu?
Kim kime ne dedi?
Evet bu benim meselem, çünkü 241 insanın hayatı söz konusu...
Çünkü, o 241 insanın adı, ülkenin en büyük köprüsüne verildi.
Çünkü her gün o köprünün üzerinden geçerken bu soru aklıma
takılıyor.
Eğer bu şehitlere saygımız, bir minnet borcumuz varsa...
15 Temmuz gününün bütün karanlık noktaları açığa çıkmalıdır.
“O gün” dizisi devam ediyor.
Önce çıkan kısmın özeti.
PAZAR GÜNÜ YAZDIĞIM BİNBAŞI ‘H.A.’ NE DEMİŞTİ
Pazar günü Hande Fırat’ın kitabından şu çok ilginç bilgiyi
aktardım.
- H.A. adında esrarengiz bir binbaşı, 15 Temmuz’da MİT’e giderek o
gece için bir darbe hazırlığı olduğunu haber vermiş.
- Yine kitaba göre, MİT Müsteşarı Hakan Fidan önce yardımcısını
göndermiş, sonra bizzat kendisi de giderek Genelkurmay’a bu
istihbaratı iletmiş.
Bunlar o geceyi yaşayanlardan ikisinin tarafı.
Yani MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hulusi Akar’ın tarafı...
Buraya kadar tamam...
* * *
Ancak dün elime darbeleri araştıran TBMM Komisyonu tutanaklarından
bir bölüm geçti.
Okuduğum şeyler kafamı çok karıştırdı.
Bugün tutanakların o bölümünü kamuoyuna açıklıyorum.
TUTANAKTAKİ İKİ SORUYA VERİLEN İKİ ÇOK İLGİNÇ CEVAP
-CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, Genelkurmay İkinci Başkanı
Orgeneral Ümit Dündar’a şunu soruyor:
“MİT, Genelkurmay Başkanı’na bir darbe istihbaratı değil, kendisine
yapılacak bir suikast ihbarı getirmiş, aldığım bilgi bu. Bu konuda
ne diyorsunuz?”
- Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar:
“Şimdi, iki kişi arasında geçen konuyu tam olarak bilmem mümkün
değil.
Ancak, belki şöyle bir yorum yapabilirim: