HER Türk ergeni gibi ben de "Kötü Kedi Şerafettin
fan'ıyım..."
Bu ülkede ters bakan her kediye, “Şerafettin” diye sesleniyorsak
eğer, bilin ki, bütün ‘Şero’ların isim babası odur...
* * *
Cihangir’in Cihangir olduğu zamanların abisidir o...
Damlardan, balkonlardan, kediler kadar insanların da düştüğü
günlerin en ağır sakinidir...
Hepimizin içindeki kötü tarafın namussuzluk bekçisidir...
Adam gibi adamların, kadın gibi kadınların bile “dark side”ını
temsil eder.
* * *
Pazar akşamı küçük bir grupla, Soho’nun sinema salonunda “Kötü Kedi
Şerafettin” filmini seyrettim.
Film başladı... İlk sahnede hayretler içinde kaldım...
Abartmıyorum, karşımda Pixar kalitesinde bir çizgi film vardı.
Ama hiçbir Pixar’cının cesaret edemeyeceği kadar “hard” bir
film.
* * *
Film bittiğinde, birlikte izlediğimiz küçük gruba döndüm ve
haykırdım:
“Dünyanın ilk arabesk Tarantino Pixar filmine hoş geldiniz...”
Hürriyet
Şerafettin’i yoktan var eden, çizen, büyüten, öldürmeyen Bülent
Üstün...
Senaryoyu onunla birlikte yazan Levent Kazak...
Filmi yöneten Ayşe Ünal ve Mehmet Kurtuluş.
Yapımcılar Vehbi Berksoy, Erdil Yaşaroğlu, Mehmet Budak, Barış
Ulus, Can Deniz Şahin...
Hepinizi kutlarım.
Türk sinema tarihine geçecek bir ilke imza attınız..
İddia ediyorum bu film İstanbul’u anti-Disney merkez yapar
BİR sosyolog olarak iddia ediyorum. Bu film, İstanbul’u,
“anti-Disney” bir kültürün merkezlerinden biri haline
getirebilir.
İnsanlık tarihinin en büyük kırılma noktalarından birinde
yaşıyoruz.
Ortadoğu’da gelişen derin dalga, kaçınılmaz şekilde dünya kültürünü
etkileyecek.
Ortadoğu’dan gelen kötülük dalgası, İstanbul’da kırılacak, estetik
kazanacak, insani dile tercüme edilecek ve Pixar’ın, Dreamworks’un
saf çizgi kültürüne alternatif olarak, gerçeğin karanlık tarafına
estetik verecek yeni bir trende dönüşecek.
Bu çizgi filmde “Tarantino arabeskidir” ve fena halde çarpıcı ve
iyidir. O yüzden filmi yapan Anima İstanbul adını bir kenara
yazın.
Dünyanın en önemli anti-Pixar yapım merkezlerinden biri
olabilir.