Gazetecilikte ders almanın, öğrenmenin yaşı yokmuş.
Ben de meslek hayatımın güzel derslerinden birini bugün aldım.
* * *
Dünkü yazımda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajında bir cümleye takılmış ve kendisinden "Başkomutan" olarak söz ettiğini, oysa başkomutanlığın cumhurbaşkanı tarafından temsil edildiğini yazmıştım.
* * *
Hiç kıvırtmadan söyleyeyim.
Büyük ve affedilmez bir dikkatsizlik yapmışım.
* * *
Genelkurmay Başkanı o sözleri, Atatürk'ün yaptığı konuşmadan aktarmış. Yani o cümle kendisine değil Atatürk'e ait. Ah şu gazetecilik heyecanı. İnsanı vezir de eder, sefil de...
Bugün beni sefil etti. Kadere bakın...
Güzel bir olay yakaladım derken, sabahtan beri tebrik kabul ederken, meğer felaket bir gafın ödüllerini toplamaya çalışıyormuşum.
* * *
Sıfırı hak ettim.
Kim ne derse haklıdır, kabulümdür.
Hulusi Akar gibi çok iyi yetişmiş bir komutanın böyle bir hata yapmayacağını da düşünmem lazımdı.
O yüzden kendi kendime, kırmızı kart gösteriyor, 2 gün yazmama cezası veriyorum.
Perşembe gününe kadar yazı yazmayacağım.
Benden hazzetmeyenler ödül olarak da kabul edebilir.