Çarşamba KANDİL'deki kirli adam... Karanlık ruh... Kalleşçe pusu kurdun... İnsanları canlı bomba yapıp saldın askerin, sivilin üzerine... Kalleşçe katlettin... Bu millet, bu devlet bir adım geri atmadı... Yasını tuttu, ama bildi ki bir gün ahı da tutacak... Azimle durdu devletinin arkasında, ordusunun yanında... Benim binbaşım, albayım, yarbayım, askerinin önünde mertçe savaşıp şehit olurken, sen tırstın... Kandil’in en karanlık izbelerinde başını siperden bile dışarı çıkaramayacak kadar bencildin, korkaktın... 7 Haziran’da doğan demokrasi ve barış umudumuzu da sen tükettin... Sur’un Kürt tarihini de sen tarumar ettin... Hayatının baharına bile gelmemiş Kürt çocuğunu sürdün Sur’da, orada burada öne... Kürt çocuğunu tükete tükete, tıkındın... Doyuramadın bir türlü kan bürümüş aç gözünü... Sen ey Kandil’deki kirli adam... Hangi karanlık mahfilden temin ettiğini çok iyi bildiğimiz o kör kurşunun ata ata bitmedi...