TRT Genel Müdürü Şenol Göka'dan "TRT World" tanıtım gecesi için davet aldığımda şaşırmadım desem yeridir...
Külliye’ye akredite olmamış bir gazeteci için şaşırtıcı olması da normal.
Davetin yapılacağı yer Külliye’nin dışında, halka açık olan bölümdeydi ama bizden “Cumhurbaşkanlığınca, vatandaşlık numaralarımızın bildirilmesi” istenmişti.
Ayrıca davetiyede yer olarak yazılan şuydu:
“Cumhurbaşkanlığı Külliyesi...”
Geçtiğimiz günlerde bir program nedeniyle TRT’yi eleştiren bir yazı yazmıştım.
Buna rağmen açılışa davet edilmem hoşuma gitti.
“İnşallah bu yeni bir dönemin işaretidir” diye düşündüm. Gazeteciliğe TRT’de başladım. 1969 yılında üniversiteyi bitirir bitirmez, TRT Haber Dairesi’nde “kaşeli muhabir” olarak görev aldım. Doğan Kasaroğlu, Muammer Yaşar Bostancı, Hüsamettin Ünsal, Altan Aşar gibi dönemin çok önemli gazetecilerinin oluşturduğu bir okuldu burası...
Onun için hayatımda çok önemli bir yeri vardır TRT’nin...
TRT World hem Türkiye hem de TRT için çok önemli bir girişim.
Dünyada az sayıda ülkenin gerçekleştirebildiği parasal maliyeti yüksek bir medya platformu bu.
O nedenle size Külliye’den ilk izlenimlerimi anlatmak istiyorum.
'YENİ TÜRKİYE'NİN 'YENİ KURULUŞ' İDEOLOJİSİ NEDİR
GECE için, daha girişte büyük bir platform hazırlanmış.
İlk adımdan itibaren Türkiye’nin “yeni kuruluş ideolojisi”nin 15 Temmuz üzerine inşa edileceği duygusuna kapılıyorsunuz.
Girişte “TRT World” yazan dev panodan sonra, içerideki ikinci dev pano tamamen 15 Temmuz şehitlerine ayrılmış.
Konuşmak üzere sahneye gelen herkes söze 15 Temmuz şehitlerini anarak başlıyor.
TRT World tanıtım filmlerinin her birinin içine 15 Temmuz şehitleri ile ilgili görüntüler yerleştirilmiş.
Bir vatandaş olarak samimi hissiyatımı söylemeden geçemeyeceğim.
İnsan, Kurtuluş Savaşı’nda, Kıbrıs ve PKK terörüne karşı mücadelede şehit düşen kahramanlarımızın da en azından aynı ölçüde güçlü bir duyguyla anılmasını bekliyor.