-"TAYYİP Erdoğan onların mahallesinin delikanlısıydı. Onlarla aynı sokaklarda yürümüş, aynı tarlada top oynamıştı. Öyle ki Tayyip Erdoğan kadınların kapı önlerinde yaptıkları dedikodularında, akşamcıların kurduğu çilingir sofrasının da konusu olabilecek kadar onlara yakındı."
-"AK Parti ise, parti kurma aşamasında onların semtlerine,
mahallelerine, sokaklarına girerek fikirlerini sormuş, onları adam
yerine koymuştu."
-"AK Parti'nin kuruluşundan itibaren her haykırışında o sedanın
içinde kendi seslerini de bulmuşlardı. Hatta, onların içinde
'hayata tutunamayıp, toplum tarafından aşağılara itilen' 'lümpen'
diyeceğimiz kişiler ve gruplar bile yer almaktaydı."
-"Gelinen noktada kendilerini terk edilmiş hissetti o insanlar.
Kızdılar, hayal kırıklığı yaşadılar, öfkelendiler ve asabileştiler.
Asabi lümpenlere dönüştüler bu sefer."
-"O âlemin raconuna göre rızasız ve izinsiz giden, terk eden
cezasız kalamazdı. Onlar da cezayı kesiverdiler ve AK Parti'nin
altını üçüncü bir cepheden boşalttılar.
(Bir nevi namus cinayeti...)"
* * *
Peki bu satırları kim yazdı...
Buyurun, ikinci yazıda adresi veriyorum.
Platonik âşık da namus cinayetini gördü mü