Eğer ülkenin elinde büyük yetkiler bulunan Cumhurbaşkanı çıkıp diyorsa ki...
“Hayvan hakları yasasını hâlâ niye bekletiyorsunuz...”
Bakın bu cümle gelir benim yüreğimin tam şurasına oturur...
“Helal olsun” derim...
Şu bana yandaş diyecekmiş, beriki yalaka diyecekmiş, zerre kadar umursamam.
Eğer aynı insan arkasından diyorsa ki...
“Hayvanlara işkence yapan insanlar insanlıktan nasibini almamış vicdansızlardır...”
Vallahi de billahi de bütün kalbimle derim ki...
“Helal olsun...”
Hele hele bir de cümlesini şöyle tamamlamışsa...
“Bazı hayvan barınakları mezarlık gibi, oraları düzeltin...”
Bak kardeşim... Bak benim mahallemin öfkeli, küskün güzel insanı... Sakın ha “Ama” falan deme...
Alkışla bu sözleri... Sen de alkışla... Teşvik et...
Seçimden önce verilmiş bir sözdü...
Şimdi yerine getiriliyor diye mutlu ol...
FENERLİ BİR DAVULCU BEYİNİN 10 DAKİKASI
ÖNCEKİ gün Kırıkkale’deydim...
NBA maçlarını yayınlayan S Sport kanalının sahibi ve Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran Kırıkkale’nin Çerikli ilçesinde bir spor salonu yaptırdı.
Anadolu’nun çeşitli kasabalarında ve şehirlerinde yaptırdığı 18’inci spor salonuydu bu.
Törende 3 davul, bir zurnadan oluşan grup “davul şov” yaptı.
Onlar çalarken bir sandalye çekip karşılarına oturdum ve dinledim.
Kırıkkaleli bir dostum, “Bizim burada ağa yoktur, bey vardır. Bey de iyi adamdır yani” dedi.
Kendi kendimi 10 dakikalığına “davulcu beyi” ilan ettim.
İÇİM AÇILIYOR: Karşımda Fenerbahçe formaları giymiş cıvıl cıvıl kız ve erkek çocuklar...
GÖĞSÜM KABARIYOR: Kapısında, üzerinde Atatürk fotoğrafı bulunan bir Türk bayrağı... Salonun adı “Atatürk Spor Salonu”...
UMUDUM ARTIYOR: Fenerbahçe basket takımı efsane hocamız Obradoviç’in yönetiminde bu yıl sezona çok iyi başlamış, bir gece önce Khimki’yi yenmiş.
Bacak bacak üstüne attım...
Davullar vurulurken, hayatının 2 yılını Kırıkkale’de geçiren Neşet Ertaş’ın “Neredesin Sen” şarkısını mırıldandım...
Fenerbahçe’nin ligdeki durumu hakkında her gün telefonuma gelen kahredici mizahi mesajları sildim.
On dakikalık “davulcu beyliğinin” keyfini çıkardım.
Ve “Selam olsun buradan Türkiye’nin bütün davulcularına, zurnacılarına” dedim...
Bir de bütün Fenerbahçelilere seslendim.
“Hakuna matata...”
Takma kafana...
Bu da geçer ya hu...
SAYIN CUMHURBAŞKANI DÖRDÜNCÜ BİR ADIM LÜTFEN
Önce Fazıl Say’a bir taziye telefonu...
Sonra ODTÜ’lü gençlerle bir çay...
Şimdi hayvan hakları...
Sayın Cumhurbaşkanı benim de bir dilekçem var...
Seçimden önce “Daha çok adalet, daha çok özgürlük, daha çok demokrasi” demiştiniz...
Artık sıra içerideki gazetecilerde, aydınlarda...
Dördüncü bir adım... İşte onu bekliyoruz.
O adımı da atalım
ve kurtaralım ülkemizi şu ayıptan...
YAŞLI İNSAN HUZUREVİNDE DAHA UZUN MU YAŞIYOR
Sadettin Saran’ın yaptırdığı spor salonunun açılışında AK Parti’nin İstanbul milletvekili ve Dilekçe Komisyonu Başkanı Belma Satır’la tanıştım. Çok sempatik bir insan. Darülaceze Vakfı ile yaptıkları güzel çalışmaları anlattı.
Eski Türk filmlerinde en dramatik sahnelerden birinin çocukların yaşlı anne-babasını Darülaceze’ye bırakması olduğunu söyledim.
Tabii Darülaceze hiç kimsesi bulunmayan yaşlı insanlara hizmet veriyor.
Belma Satır bana huzurevleri ile ilgili ilginç bir gözlemini anlattı.
Yakınlarının yanında gergin olan insanlar huzurevlerinde gidince gerginlikleri azalıyor, yaşam süreleri uzuyormuş.