TÜRKİYE'nin en varlıklı ailesinin şanslı çocuğuydu.
Bir “Koç” olarak doğmuştu.
* * *
Ama “Mustafa” olarak sevdirdi kendini hepimize...
* * *
Hürriyet
Ailesi, ona büyükbir isim hediye etmişti.
O da dedesine, babasına olan bu şans borcunu, şahsiyetiyle,
samimiyetiyle, sevecenliği ile fazlasıyla ödedi.
Hem de genç yaşta ödedi.
* * *
Hayat doluydu, yaşama sevinci doluydu.
Ölüm erken aldı onu aramızdan...
Çok erken aldı...
* * *
Sadece onda olan, hiç eksilmeyen, taklit edilemeyen bir gülüş vardı yüzünde...
Kötü günleri de oldu, ama o günlerde bile, ne o gülüşüne ihanet etti, ne de gülüşü ona...
* * *
Caroline’le evleneceği zaman, Hürriyet’te “Türkiye’nin en şanslı kızı” manşetini atmıştım.
Herkes o şansı, varlık ve Koç isminden ibaret sanmıştı.
Oysa asıl şansı, onun bu sevecen, dost, mert karakteriydi.
* * *
Son defa Zorlu Center’da eşi Caroline’in ‘Haremlik’ mağazasında yılbaşı davetinde görmüştüm.