SARIŞIN, gerçekten de beyaz tenli bir kadın...
Yüzünde muzip bir ifadeyle diyor ki:
“Ben beyaz bir Türk’üm...”
* * *
Sonra muzipliği, hafif alaycı ama zarif bir gülümsemeye
dönüşüyor, o cümleye üç kelime daha ekliyor:
“Dudağımda kırmızı rujumla...”
Kırmızı ve beyaz renkleri içimi açan bir ahenge dönüşüyor, “Beyaz
Türk” kelimesi gözümde şirinleşiyor...
O kavramla böylesine güzel, muzip ve sevecen biçimde dalga
geçilmesi içimi ısıtıyor...
O iki kelimeyi görünce yüzünün ifadesi ya nefrete ya da kaba bir
alaycılığa dönüşenler çekip gidiyor gözümün bütün
zaviyelerinden...
* * *
O an anlıyorum ki, ben aslında “Beyaz Türk” kelimesini çok
seviyorum...
Sırf, bana, kendi kendimi ti’ye alabilme hoşluğu verdiği için
seviyorum...
Sırf, o kavramın arkasında kaba ve ırkçı bir saplantı ve bağımlılık
değil, mizahla güzelleşmiş hoş bir aidiyet ve bağlılık duygusu
gördüğüm için seviyorum...
* * *
İşte bu duyguyla sesleniyorum, kendine “Ben kırmızı rujlu bir
Beyaz Türk’üm” diye takılabilen kardeşim...
Yeni yılın kutlu olsun...
Sen, kendini, beyaz değil de “Ak” gören, “Siyah Türk” gören veya
görmek isteyen ve bununla mutlu olan kardeşim...
Senin de yeni yılın kutlu olsun...
* * *
Sen, kendini kızıl veya al gören, gri gören, yeşil gören...
Veya renklerden azade gören kardeşim...
Yeter ki kapkara görme, için daha da kapkara olmasın...
Sana da çok güzel bir yıl diliyorum...
* * *
Sen kardeşim... Bütün riskleri göze alıp farklı olmak, farklı
yaşamak, farklı görmek isteyen de, ötekilerden farksız görmek ve
görülmek isteyen de...
Senin de yeni yılın kutlu olsun...
* * *
Sen kendini sadece Müslüman gören kardeşim...
Sen Sünni ve Alevi ...
Sen, Hıristiyan, Yahudi, Süryani, Ezidi...
Sen Allah’a inanan veya inanmayan kardeşim...
Sen, aynı devletin pasaportunu, kimlik numarasını taşıdığım Kürt
kardeşim, Arap kardeşim...
Sen, yıllardır bu ülkeyi ikinci vatanı bellemiş Alanya’daki,
Fethiye’deki Didim’deki Alman, İngiliz, İtalyan, bir başka ülkeden
kardeşim...
Sen aramıza yeni katılan Suriyeli kardeşim.
Sana da güzel ve mutlu bir yıl diliyorum...
* * *
Siz... Burada saydığım, unutup da sayamadığım bütün
kardeşlerim...
Ben unuttuysam, siz gocunmayın... Ekleyin
adınızı bu rengârenk listeye...