NE güzel bir geceydi... Ne güzel bir hayal, ne harika bir
umuttu...
Bütün bir ülke Brüksel’den gelecek kararı bekliyorduk.
***
O gece, Başbakanımız Abdullah Gül, hepimizin başbakanıydı.
Tayyip Erdoğan, AKP Genel Başkanı’ydı ama AB üyeliği konusundaki
ısrarı ile hepimizin gönlüne taht kurmuştu.
***
Güzel, çok güzel, hepimizi uçuran bir geceydi.
Komşularımız da sevinmişlerdi...
Avrupa Birliği’ne sınır olacaklardı...
O güzel haber gelmişti ve artık Avrupa Birliği’nin, demokrasi ve
refah coğrafyasının, insan haklarına saygılı bir bölgenin üyesi
olacaktık.
***
O geceki güzel hayal, dün Strasbourg’dan gelen haberle askıya
alındı...
3 Ekim 2005 günü, yani 11 yıl önce Avrupa Birliği ile başlayan tam
üyelik müzakerelerinin askıya alınması için tavsiye kararı
çıktı.
***
Artık o meşum yol ayrımına geldik.
İstikametiniz bir “amok koşusuyla” kuzeyimize ve Doğu’ya
yöneliyor.
Diyorum ki...
Bir kere daha düşünme zamanı...
Hem onlar, hem bizim için...
Demagojiyi, zıtlaşmaları bırakıp ülkelerimizin menfaatini düşünerek
karar alma zamanı...
***
Biliyorum, ne sizin ne benim artık bir vatandaş olarak bu kararda
bir etkimiz kalmadı.
Yine de bir düşünce egzersizi, bir niyet antrenmanı yapalım.
***
Ülkenizi, Türkiye’yi nerede görmek istiyorsunuz...
İşte size bir vatandaşlık testi...
ARKADAŞ ÇOCUĞUNU ŞANGHAY BEŞLİSİ’NE GÖNDERİR MİSİN
- SORU: İmkânınız olursa çocuğunuzu, okuması için yurtdışında
nereye gönderirdiniz?
a) Turgut Özal, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın yaptığını yapar,
bir Batı ülkesine gönderirdim.
b) Rusya, Çin, Hindistan gibi Şanghay Beşlisi’ni oluşturan bir
ülkeye gönderirdim.
***
- SORU: Sizce Suriyeli göçmenler nereye göç ettiler?
a) Yüzde 90’ı Türkiye ve Avrupa Birliği dahil batısındaki
ülkelere.
b) Yüzde 90’ı doğusundaki Şanghay Beşlisi ülkelerine.
***