HOCAM ilahiyatçı...
Yoğun bakımda da erkek kadın ayrılmalı diyor...
Sen mi bileceksin, neyin, nerenin halvet mahalli olacağını...
Ne yani... Asansörde halvet olacak da yoğun bakımda niye
olmayacak...
Ne diyor halvet kanunu...
Kadınla erkek kapalı bir yerde bir arada olursa orası
halvettir.
Eh neticede orası da dört tarafı duvar bir oda değil mi...
Sonra mesele sadece kapalı oda mı...
Bunun yastığı var, yorganı var...
Zaten öteki ilahiyatçı hocanın fetvasına göre hepsi şeytanın alet
edavatı...
Erkek dediğin azgın bir teke, kolundaki serumu, göğsündeki monitör
kordonunu, ağzındaki oksijen maskesini, damarındaki narkozu mu
takar sanıyorsun bre gafil...
Erkeklik öldü mü yahu...
Bırak asansörü yoğun bakımı ayırmayı...
Kadınla erkeğin memleketlerini ayırsan...
Vallahi bu defa dünyayı halvet diye görür bu kafa...
Onu da ayırmaya kalkar...
BU KRAVATLI ARKADAŞ KİMİN ADINA KONUŞUYOR
AKİT televizyonunda kravatlı bir arkadaş var...
Allaahhhh mangalda ne kendin pişir kendin ye bırakıyor...
Ne üç gram kül...
Yine coşmuş esip üfürüyor... Bu defa hedefi “Afrin’de siviller
öldürülüyor” diyenler..
Diyenler dışarıda ama o yine dönmüş Cihangir’e, Nişantaşı’na,
Etiler’e saydırıyor...
Haa bu arada ülkenin seçilmiş parlamentosunda da öldürecekleri
var...
“Adam kesmeye başlarsak önce Cihangir’den, Etiler’den,
Nişantaşı’ndan başlarız” diyor...
Üçüncü çoğul şahıs zamiriyle konuşuyor...
Yani “biz” diyor...
Devlet gerek yok diyor ama kimse o “biz” dediği belli ki kendi
kendine içeride adam kesmek için sefer gör...