Dün Hürriyet’te Uğur Cebeci’nin köşesinde çok güzel bir gazetecilik başarısı vardı.
Kabil’de Amerikan uçaklarının etrafında insanlık dramları yaşanırken, Türk Hava Yolları da aynı havaalanından müthiş bir tahliye operasyonu yapmış.
Uğur o olayı neredeyse saniye saniye yazmış...
Meğer aynı gün aynı havaalanında yaşanan çok önemli bir başka olay daha varmış.
Onu da önceki gün Nagehan Alçı’nın köşesinden öğrendik.
Kabil’de kaos devam ederken, Ankara’da Hikmet Çetin’in telefonu çalmış.
Arayan Çetin’in Kabil’de görev üstlendiği yıllarda tanıştığı, 2003-2006 arasında dışişleri bakanlığı yapmış Rengin Dadfar Spanta...
Kendisi ve bir arkadaşının Kabil’de sıkışıp kaldığını, kurtarılmaları için elinden bir şey gelip gelmeyeceğini sorar...
“Yoksa bizi bekleyen tek şey ölüm” der...
Arkadaşı da eski Bakan Mohammad Hanif Atmar’dır.
*
Vakit Ankara’da gece yarısıdır... Hikmet Çetin Savunma
Bakanı Hulusi Akar’ın numarasını çevirir...
O saatte pek de umudu yoktur...
Ama telefon anında açılır ve karşısında Hulusi Akar vardır.
....