Pazartesi
1965 yılının sonbaharında liseyi bitirip İzmirli bir genç olarak ilk voltamı o meydanda attım.
Kızılay Meydanı’nda...
* * *
Kırk beş yıllık hayat arkadaşım Tansu’yla el ele o meydandan geçip biraz ilerideki sinema salonunda Modern Folk Üçlüsü’nün konserine gittik
‘Ali Paşa’yı vurdular’ şarkısını dinledik.
* * *
Kıbrıs’ta Makarios
Darbesi olduğunda o meydana çıkmıştık.
Atatürk için o meydanda nöbet tuttuk.
Mezun olduğumuzda, hemen o meydanın yanıbaşındaki Piknik Restoran’da kutlamıştık.
TRT’de çalışmaya başladığımızda, iş bulma sevincini o meydanın arkasındaki Tavukçu Lokantası’nda ıslatmıştık.
* * *
Bilirim yani o meydanda gezen insanı...
Her Türk bilir...
Gençtir, öğrencidir, hayat dolu kızdır, aşık çocuktur, memurdur, ekmeğini taştan çıkaran garibandır...
Türkiye’dir o meydan...
Her Türk’ün yolu düşmüştür oraya biraz.
Ankara’da işini görmeye giden de, iş insanı da, okuyan oğlunu ziyaret eden anne-baba da geçmiştir.
* * *
Atatürk’ünü ziyarete giden her Türk mutlaka uğramıştır oraya.
Kızılay Meydanı’dır orası.
Diyeceğim, dün değil de, bugün üniversiteyi okumak için Ankara’ya giden bir genç olsaydım, olsaydın...
Belki sen de olacaktın, belki ben de olacaktım o meydanda, o meşum saatte.