Yaşadığımız seçim ve ondan önceki 2 yıl bana ülkem hakkındaki bir gerçeği öğretti.
İster yüzde 52’nin mensubu olun, ister yüzde 48'in…
Bizim DNA’larımızda bir “despotluk” var…
“Reis”, “Baba”, “Başbuğ” seviyoruz biz…
Kutuplaşma bu özelliğimizi iyice gün yüzüne çıkardı.
Çoğumuzun içinde bir yerde, küçük bir otoriter kişilik, küçük bir “Capo di Tuti”(Babaların Babası), Reislerin Reisi oturuyor.