Cumhurbaşkanı'na bir seslendim ya...
Hani dedim ya:
“Sayın Cumhurbaşkanı madem Ortodoks Rusya’yla, Yahudi İsrail’le
barışıyorsunuz, Müslüman Türkiye’nin öteki yarısı ile de
barışın...”
Hay demez olsaydım...
***
Önce Aktrol yazar düğmeye bastı...
Ne kıroluğumuz kaldı, ne hırboluğumuz...
Sonra bizim mahallenin trolleri harekete geçti...
Sanki ben “Doğan grubu ile barışın” demişim gibi, ne yalakalığım
kaldı, ne teslimiyetçiliğim...
Yahu ben “Türkiye barışsın, çekelim elimizi birbirimizin
yakasından” diye bas bas bağırsam da adamın kulağı yok ki
duysun...
***
Ama size kötü haberim var...
Ben yılmam...
Ağzınıza gelen hangi küfrü ederseniz edin, bana hangi tehdidi
savuracaksanız savurun...
Geçmişte askeri ile mücadele etmişim.
Silivri zalimi ile mücadele etmişim, bu ara rejimin mağruruyla,
muktediriyle boğuşmuşum...
Senin gibi eski dönme, yeni yanaşma, karın nahiyesindeki kesede
havuz patronunun damperli kamyonuyla döktüğü paradan ve devletin
TRT’sinden çöplendiği parayla rızkını çıkaran adamla haydi haydi
kavga ederim.
***
Yani diyeceğim...
Ben ülkem barışsın istiyorum...
Ortadoğu’nun bu makûs talihinden kara bahtından kurtulsun
istiyorum.
Adalet, hukuk, hak, vicdan gelsin istiyorum.
***
Senin o üç paralık menfaatin zedelenecek, milletin kesesinden
çöplendiğin şeylere halel gelecek, bu saadet zincirin bozulacak
diye vazgeçmem bu iddiamdan...
Barışacağız arkadaş...
Mutlaka barışacağız...
BEN BARIŞ DEYİNCE TÜYLERİ DİKEN DİKEN OLAN ZEVAT
- BİRİNCİ KATEGORİ: YAMAMALAR: Eski solcu, ama yeteneği ile bir
baltaya sap olamamış, yıllarca adam yerine konmamış, ezik
kişiler.
AKP’ye yamanarak cebinde para görmüş takım.
**
- İKİNCİ KATEGORİ: YANAŞMALAR: Fethullah Gülen’in güçlü günlerinde,
kendini “Onun sesi” olarak lanse eden, ama tehlikeyi görünce anında
sıvışıp gücün yeni merkezine iltica edenler.