YPG'nin Suriye'de yaptığı düpedüz şımarıklıktır.
Sırtını Amerika ve Rusya’ya dayayarak Türkiye’ye meydan okumasına
gereken cevap verilmelidir.
Yani Fırtına obüsleriyle verilen cevap doğrudur ve hepimiz bunun
arkasında durmalıyız.
Ama...
Şu gerçekleri de kafamızın bir kenarına yazalım.
* * *
Ülkemin alın yazısının Ortadoğu’ya bağlı olduğunu düşünmüyorum.
“Tarihi bağlarımız” lafı bana hiçbir şey demiyor.
Çünkü aklıma, Birinci Dünya Savaşı öncesinde bize yapılanlar
geliyor.
Şam’da, Medine’de, yaralı askerlerimize yapılanlar geliyor gözümün
önüne...
* * *
“Müslüman dayanışması” lafı desen, bir kulağımdan girip ötekinden
çıkıyor.
Çünkü orada Müslüman’ın Müslüman’a yaptığı zulmü görüyorum.
* * *
“Kültürel bağlar mı” diyorsunuz, midem bulanıyor.
İçimden bir ses “Ne kültürü yahu, orada kültürsüzlükten başka
hiçbir şey görmüyorum” diye bas bas bağırıyor.
Oralarda öyle şeyler yapılıyor ki, birazcık kültürel bağımız varsa,
o da bir an önce kopsun diye hasretle bekliyorum.
* * *
“Milli menfaat...”
Nedir, nerede, nasıl, kimden, ne zaman... Dört N bir K...
Hangisini sorsan cevabı yok...
* * *
“Büyük devletiz, elbette ilgileneceğiz” diyenler var ya, işte
onlara tek lafım var.
O da şu:
“Son 10 yılda, orada büyüyeceğiz dedikçe, küçüldük...”
Üç gündür Londra’dayım...
Suriye’de bazı mevzileri bombalıyoruz ya.
İnan burada ciddiye alan yok.
Bugün, tarihin saatinin gösterdiği şu an itibariyle, herkese,
hepimize, Lawrence’ın “Bilgeliğin 7 Sütunu” adlı kitabındaki
cümleyi hatırlatıyorum.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sadece 8 yıl sonra şunu yazmıştı:
“Bütün Arap eyaletlerinin topu, bir tek İngiliz vatandaşının canına
değmez...”