Başlığa bakıp, okutmak için fantezi yapıyor diye düşünmeyin.
Göbeklitepe’de bulunan kabartmadaki hayvanın penisine bakın.
Ciddi bir başlık bu.
‘New Scientist’ dergisi bu ay özel bir sayı yayımladı.
Kapak konusu şöyle:
“Uygarlık: Çağımız modern dünyasının kökenlerini yeniden yazacak
yeni buluşlar…”
Kapak konusunun yazarı Michael Marshall…
Bilimsel konularda uzmanlaşmış bir gazeteci yazar.
New Scientist dışında BBC, Guardian, Observer, Nature, Specturum,
Telegraph gibi yayınlarda yazıları yayınlanıyor.
Yazının temel tezi şu:
“Uygarlığın hikâyesi yeniden yazılıyor…”
Nedenini de şöyle anlatıyor:
İnsan, aslında en yeni ve en genç canlı varlıklarından biri…
Düşünün “Homo Sapiens” dediğimiz insan bundan sadece 300 bin yıl
önce ortaya çıktı.
İnsan dediğimiz varlık, çok uzun süre öteki canlılardan öyle
anlamlı bir farklılaşma gösteremedi.
Hayatına “toplayıcı” ve “avcı” olarak başladı.
Başını sokabileceği bir yuva yaptı. Isınmanın yollarını aradı. Ufak
tek araçlar, hatta takı yaptı.
Ama hepsi bu…
Hayat bu şekilde 290 bin yıl devam etti.
Sonra son 10 bin yılda öyle bir şey oldu ki;
İnsanlar sanki gökyüzünden gelen bir emirle 290 yıllık
alışkanlıklarını bırakıp yeni bir hayat tarzına geçtiler.
Tarım başladı.
Köyler kurdular.
Hayvanları evcilleştirdiler.
Şimdi sorulan soru şu:
"Ne oldu da insanlar 290 bin yıllık alışkanlıklarını
değiştirdiler?”
Avusturyalı Arkeolog Laura Dietrich bir adım daha ilerei gidiyor
ve diyor ki;
“Bunları yapmaları için ortada görünür bir sebep yoktu…”
290 bin yıl boyunca herşey yolunda gitti.
Sonra birden Göbeklitepe denilen bir yerde T şeklinde bir taş anıt
yükseldi…
Ve uygarlığın tarihi işte orada yeniden yazılmaya başlandı.
Arkeologların ortak görüşü şu:
“Orada bu taş niye dikildi, etrafındakiler niye yapıldı
bilemiyoruz…”
Çünkü avcı ve toplayıcıların orada yerleşmek için bir köy
kurduklarına dair hiçbir işaret yok.
Su yok. Sürekli ateş yakılan yer yok.
Anlayacağınız yıl boyunca orada sadece az sayıda insan
kalıyordu.
O T şeklindeki taşlar çok büyüktü ve bu üç-beş insanın onu taşıyıp
oraya dikmesi mümkün değildi.
Demek ki başka insanlar da yardım ettiler o taşların
dikilmesine.
İyi de o insanlar niye daha sonra orada kalmaya yaşamaya devam
etmediler.
Sonuç şu:
Bütün o başka insanlar civardan oraya ortak bir fikirle bir “şey”
yapmaya geldiler.