“‘Ne yapıyorsun’ diye sordu karım, aynanın önünde alışılmadık biçimde oyalandığımı görünce...
‘Hiç’ diye karşılık verdim. ‘Kendimce bakıyorum, burnuma, şu burun deliğimin içine basınca biraz acıyor da’...
Karım gülümsedi...
‘Ben de ne yana doğru çarpık diye bakıyorsun sandım’ dedi.
Kuyruğuna basılmış köpek gibi döndüm:
‘Çarpık mı? Benim burnum mu?’
Karım dingince:
‘Elbette canım, İyi bak: Sağa doğru çarpık...”
Luigi Pirandello’nun “Biri Hiçbiri Binlercesi” romanı bu cümlelerle başlıyor...
İşte bu cümleyi karısının ağzından işitmek romanın kahramanının hayatını altüst ediyor.
Çünkü “Kendisinin o güne kadar gördüğü ve sandığı gibi...