DURUP dururken Lozan tartışması açıldı...
Üç-beşimiz dışında “Hoppala” diyenimiz bile olmadı...
* * *
Sonra Yeni Şafak gazetesinde Mehmet Acet ciddi ciddi yazdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bakanlara şöyle demiş:
“Türkiye artık bu noktada kalamaz.
Ya ileri hamlelerle atılım yapıp kazanacağız...
Ya da küçülmeye mahkûm olacağız...
Ben kendi adıma ileri hamleler yapmaya kararlıyım...”
Kimseden ses gelmedi.
Sonra Hürriyet’te Akif Beki oradan alıp ikinci defa yazdı.
Yine ses çıkmadı.
Şimdi de ben yazıyorum...
* * *
Cumhurbaşkanı “küçülmeden” söz ettiğine göre, bunun karşıtı
“büyüme” olmalı...
Büyümeden kasıt nedir, yayılma mı...
Yani girdiğimiz Suriye’de toprak mı ilhak edeceğiz...
Başika’daki askerimiz, Musul ve Kerkük’ü alarak büyümemizin ileri
karakolu mu olacak...
* * *
Aradan 3 gün geçti ve bu sözlere bir açıklık getirilmedi...
Eğer “büyümeden” kastedilen, Ortadoğu’nun sınırlarını değiştirmeye
yönelik bir hamle ise...
Derim ki...
İki değil, üç-beş defa düşünün...
* * *
Bir de şunu sormak isterim.
Cumhurbaşkanı kendi payına bunu yapmakta kararlı olabilir. Ama
Türkiye Büyük Millet Meclisi de kararlı mı...
* * *
Tek tek Türk vatandaşlarına da sormak isterim...
Arkadaşlar, hepimiz Ortadoğu’da böyle aşırı derecede tehlikeli bir
maceraya atılma konusunda Cumhurbaşkanı kadar kararlı mıyız...