BU fotoğraf 12 Mart döneminde Paris'in Seine-Saint-Denis bölgesinde
çekildi.
Hürriyet
Fransız Komünist Partisi’nin “Fete de l’Humanite” bayramı.
Zülfü Livaneli saz çalıyor.
Rahmi Saltuk dinliyor.
Öteki iki kişiden biri Raşit Kaya...
Bugün ODTÜ’nün en sevilen hocalarından biri.
En sağda Tuğrul.
Hilmi Ziya Ülken’in torunu...
Aralarındaki tek kız ise Necmiye Alpay...
Yani, Özgür Gündem gazetesinde danışma kurulu üyeliği yaptığı için, terör örgütüne yardımdan tutuklanan öğretim üyesi.
Bu fotoğraftaki Raşit ile Necmiye ve ben Fransa Türk Öğrenci Birliği’nin 5 kişilik yönetim kurulunda üyeyiz.Üçümüz de aynı yıl Siyasal Bilgiler
Fakültesi’nden mezun olmuş, doktora yapmak üzere devlet bursuyla Paris’e gelmişiz...
Necmiye Alpay’ın o yıllardaki giyim tarzı hâlâ gözümün önünde.
Hep beline taktığı kemerle, ince belini daha da ince gösteren, aşağı doğru açılan etekler giyen kızdı.
Komünistti. İdealleri vardı. İyi bir entelektüeldi.
Sonra aynı yıllarda ülkemize döndük. 12 Mart’ta ona dokunamayan askeri yönetim, 12 Eylül’de onu içeri aldı
Sonra hayatını aydın ve çevirmen olarak kazanmaya çalıştı.
Felsefe alanında Türkiye’ye çok eser kazandırdı.
Dilbilim alanında çok güzel yazılar yazdı.
1974 yılında bizleri, yani bu beş kişiyi aynı yönetim kurulunda birleştiren ortak duygu neydi biliyor musunuz...
Solculuk ve şiddet-terör yanlısı sol örgütlere karşı olmak.
Hayatımızın üç-dört yılı Fransa Öğrenci Birliği’ni, şiddet ve terör yanlısı sol örgütlere kaptırmamak için mücadele ile geçti.
O gün Komünist Partisi’nin bayramında olup da bu fotoğraf karesine girmeyen iki kişi daha var.
Ben ve Tansu...