Avrupa kupalarında, özellikle ilk turlarda önemli olan, işe iyi bir başlangıç yapmak. İyi başlangıç derken, sonuç elbette önemli ama daha da önemlisi geleceğe yönelik göreceğiniz mesajdır. Galatasaray’ın yaşadığı Östersunds faciasından sonra, Fenerbahçe savunmasının cümbür cemaat yaptığı hatalar zinciri sonunda kalesinde gördüğü gol, açıkça söylemek gerekirse, bütün endişeleri beraberinde getirdi. Zaten önemli eksiklikleri bulunan Sarı-Lacivertli ekibin bir de yenilen çabuk gol ile dağılacağını bekleyenlerin sayısı gerçekten çok fazlaydı. Ancak bu tür maçlarda önemli olan bir şey var, o da takım karakterini sahaya koyabilmek. Galatasaray bunu, iki Östersunds maçında da yapamadı. Ancak daha ağır ve güçlü rakiplerle hazırlık maçı oynayan Fenerbahçe bu karakteri sahaya yansıtmayı becerdi. Sturm Graz öylesine iyi bir takım değil. Çabuk kırılabiliyorlar, bunu kırmak içinde özellikle bir yaratıcının sahne alması gerekiyordu. İşte dün akşam Alper Potuk futbol becerisi ve yaratıcılığını ortaya koyup, takımını eşitliğe taşıyınca denge hemen tersine doğru bozuldu.