Günlerdir bütün Türkiye’nin beklediği derbi. Hepimiz iyi futbol ve güzel bir mücadele izlemeyi umut ediyoruz. Ama sahada sergilenen kısır ve keyif vermeyen bir mücadele var. Bunun sorumlusu da aman kaybetmeyeyim düşüncesiyle takımlarını sahaya süren teknik direktörler. Hadi deplasmanda oynayan Fenerbahçe’yi bir yere kadar anlayabiliriz. Ama takımın dengesiyle oynayıp, hiç alışık olmadığı 3’lü savunmaya dönüp, dikine oynamayı unutan Tudor’a ne diyeceksiniz? Belli ki bu anlamsız değişiklik Sarı-Kırmızılı futbolcuların üzerinde de gereksiz bir sinir katsayısı oluşturmuş. Görülen peş peşe sarı kartlar ve ardından Belhanda’nın kırmızısı bunun en açık göstergesi. İki teknik adamın da kalabalık tutmayı yeğeledikleri orta alan ve rakip üzerinde oluşturdukları baskı bir anlamda futbolu da kilitledi desek yalan olmaz. Topu kanatlara indiremeyen iki takımın sadece yan ve uzun toplarla gol arayışına girmesi, futbolun biraz daha kilitlenmesine yol açtı. Fenerbahçe’nin zaten gol atmaya pek niyeti olan bir görüntüsü yoktu.