Dün ve önceki günkü yazımda, demokrasinin kalkınma için gerekli olduğunu, dünyada yaşanan örneklerin de aynı doğrultuda olduğunu ifade etmiştim. Çin bir istisna mıdır? Çin'de de demokrasi yok ve fakat yüksek büyüme vardır.
Uzun yıllar kapalı bir ekonomi yapısı gösteren Çin, 1980'lerin başlarında, kollektif tarım uygulamasını durdurdu ve sınırlı özel mülkiyete izin verdi. Mevcut sosyo-ekonomik sistemden taviz vermeseydi bugünkü yüksek büyümeyi de sağlayamazdı.
Dahası Çin'de kalkınma göstergeleri iyi değil... Fert başına nominal gelir yüksek değil, 8.239 dolardır. Ucuz işçi üstüne kurulu bir üretim sistemi vardır. Ortalama yaşam süresi beklentisi itibariyle dünyada 64 sıradadır. Nüfus içinde internet kullanım oranı, dünyada yüzde 46 Türkiye'de yüzde 58 buna karşılık Çin'de yüzde 32'dir.
Freedom House (Özgürlükler Evi) her yıl Dünya Özgürlük Raporu'nu açıklıyor. Ülkeleri aynı ülkede yaptığı anket sonucuna göre, İnsan hakları ve demokratik özgürlükler açısından, Özgür, Yarı Özgür ve Özgür Olmayan ülkeler olarak tasnif ediyor.
Bu kuruluşun anketlerinden çıkan sonuç, fert başına gelir sıralamasına göre, 15.000 dolara kadar geliri olan 50 ülke, istisnalar dışında özgür ülkelerdir.
İstisnalar, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Umman, Suudi Arabistan ve Brunei'dir. Bunların tamamı krallık ve emirlikle veya İslami monarşi ile yönetiliyor. Arap ülkelerinde petrol gelirleri nedeniyle ortalama fert başına gelir yüksektir. Fakat bu gelirler halka değil, Kral ve Emir ailelerine gidiyor. Kalkınma standartları da düşüktür. Ayrıca bu ülkelerde şeriat düzeni var. Fert başına gelir dağılımı adil olsa bile, şeriat kuralları demokrasi kuralları ile uyumlu kurallar değildir.