Esfender Korkmaz Yeniçağ Gazetesi

Demokratik özgürlük ekonomik özgürlüğün anahtarıdır

Demokratik özgürlük, insan hakları ve siyasi hakların olduğu bir siyasi yapıyı belirtir. Eşit şartlar altında Siyasi süerece katılım, siyasal tercihlerin seçim sistemine adil yansıması ve insan hakları ve...

09 Nisan 2017 | 162 okunma

Demokratik özgürlük, insan hakları ve siyasi hakların olduğu bir siyasi yapıyı belirtir. Eşit şartlar altında Siyasi süerece katılım, siyasal tercihlerin seçim sistemine adil yansıması ve insan hakları ve sivil ögürlüklerin  olduğu bir sistemi ifade eder. Sivil özgürlük, düşünme ve düşüdüğünü ifade etme, adil yargılamaya erişim hakkı, toplanma özgürlüğü, inanç özgürlüğünü ifade eder'.Günümüz şartlarında  genel olarak ekonomik özgürlük, diğer üçüncü kişilere ve topluma maliyet getirmeden, üretmek ve tüketmek, serbestçe tasarruf ve yatırım yapmaktır.  Serbest mübadele, serbest rekabet, kişisel hakları ve mülkiyet haklarını koruyan bir piyasa ve hukuk düzeni, gönüllü sözleşme yapma hakkı, emeğin serbestçe kullanılmasına imkan veren bir ekonomik ortam ve daha önemlisi devletin ve siyasi iktidarların tarafsız olduğu bir siyasi düzen ise  ekonomik özgürlüğün alyapısıdır.Ekonomik Özgürlük kalkınmanın ve insan refahının anahtarıdır.Sovyetlerde ekonomik özgürlük yoktu... Sovyetler topluluğunun petrol, gaz ve madenler açısından daha büyük kaynaklar olmasına rağmen, komünist rejimde insan refahı ve kalkınma olmadı. Kaynaklar dünyanın kamplaşması ve savaş teknolojisinde kullanıldı. Bugün Sovyetlerden kalma, başı Rusya'nın çektiği ve demokrasinin olmadığı Bağımsız Devletler topluluğunda ortalama fert başına gelir dünya ortalamasının altındadır. Bu söylediklerime itiraz olarak Çin örneği verilebilir… Ne var ki Çin Mucizesi ve Çin'de yüksek büyüme, ekonomik özgürlük sınırlı olduğu için sürdürülemeyecektir. Temel mesele büyümeden çok kalkınma ve bağlı olarak insan refahıdır.Çin'in büyümesi bir süre devam edecektir. Ancak bu büyüme, tek parti yönetimi, mülkiyetin sınırlandırılması, rekabetin kurallara bağlanması ve devletin aşırı müdahalesi, rekabetin sınırlandırılması gibi nedenlerle kesintiye uğrayacaktır. Dünyada ucuz çin mallarına olan talep giderek azalmaktadır. Hatta birçok sektörde Çin malları çok daha ucuz olmasına rağmen, riskleri ve elverişsiz kullanım şartları nedeniyle tüketici tarafından dışlanmaya  başlanmıştır. Tekonolojide de ABD gibi demokratik ülkeleri yakalaması zor görünüyor.Yıllık petrol ihracatı 200 milyar dolar civarında olan ve dünyanın en zengin 24. ülkesi olan Suudi Arabistan'ın 27 milyonluk nüfusunun 6 milyonu yoksulluk sınırında yaşıyor. Nüfusun yüzde 30'u gecekondularda, halkın yüzde 37'sinin de  kirada oturuyor.Yani genel olarak, demokrasi temeline dayanmayan büyüme hem sürdürülemez, hem de toplumsal  refahı sağlamaz. Zira toplumsal refah kalkınma ile sağlanır. Demokrasinin olmadığı dikta rejimlerinde de büyüme olabilir. Ancak:1. Dikta rejimlerinde  kaynakların dikta elinde veya bir azınlık gurupta toplanması, toplumda gelir dağılımını bozar.2. Dikta rejmlerinde diktatörler varlıklarını sürdürmek için veya maddi imkan sağlamak için ticari faaliyetleri de yönelendirir. Müdahale eder. Rusya'da muhalif iş adamlarına yapılanlar ortadadır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Hükümet ekonomiyi yönetemiyor 04 Şubat 2021 | 287 Okunma Faiz zor düzeltir çok kolay bozar! 03 Şubat 2021 | 538 Okunma İktidar kümesteki kazları yoluyor 02 Şubat 2021 | 625 Okunma Cari açık ülkeye kan kaybettirdi!.. 31 Ocak 2021 | 225 Okunma Gıda fiyatlarında iktidarın yanlışları 29 Ocak 2021 | 359 Okunma