Eylül 2016'da 2013 bazlı TÜFE'ye göre Merkez Bankası Reel Kur endeksi 100.26 olarak dengede idi. Sonrasında TL zayıflamaya başladı. 2018 Eylül ayında şiddetli bir türbülans yaşayarak reel kur endeksi 61.72'ye kadar geriledi. TL değeri yüzde 38.28'e kadar düştü. Kasım 2018'de TL biraz değer kazandı ve reel kur endeksi 74.59 odu. TL dövize karşı halen yüzde 25.41 daha düşük değerdedir.
TL'nin düşüşü üretimde girdi olarak kullanılan ithal ara malı ve ham maddenin fiyatını artırdı. Bu malların finansmanı zorlaştı. İthalat azaldı. İçerde alternatif üretim olmadığı için, girdi ithalatının azalması üretimi ve büyüme oranını düşürdü, işsizliği artırdı.
Türkiye'nin dış borç riskini artırdı. Dış borç riskini gösteren, 5 yıllık tahvillerde CDS'ler ortalama 280'den 400 baz puana yükseldi.
Çeyreklik büyüme oranları da, 2017 üçüncü çeyreğinde yüzde 11.5 idi. Giderek düştü ve bu sene üçüncü çeyrekte 1.6'ya geriledi.
İşsizlik oranı da geçen yıllara göre arttı ve bu sene yüzde 11.3 olarak bekleniyor.
Aşağıdaki grafikte yer alan, son on yıllık göstergelere bakarsak, makro dengelerin bir; aşırı kırılgan olduğunu, iki; iniş eğiliminde olduğunu görebiliriz.