Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin kredi notunu "Ba1" olarak teyit etti ve görünümünü "durağan"dan "negatif"e çevirdi. Değindiği ekonomik ve siyasi sorunlar içinde en fazla ''artan kredi şoku riski'' dikkat çekiyor.
Açıklanan sorunlara ''Türkiye'nin kalkınmasından rahatsız oluyorlar'' şeklinde gerçekçi olmayan, rasyonel olmayan tepkiler vermek yerine, önlem almamız gerekir.. Çünkü bu kuruluşlar sermaye çevrelerine ne kadar objektif ve güvenli bilgi verirseler, o kadar başarılı olurlar. Türkiye'nin kalkınması bu şirketlerin de işini artırır. Neden düşman olsunlar?
Kredi riski, bir borçlunun borcunu ödeme noktasında başarısız olması durumunda ortaya çıkan risktir. Türkiye'nin dış borçları açısından bugün itibariyle böyle bir risk yoktur. Ancak bu gidişat devam ederse, böyle bir riskin de kaçınılmaz olduğu ortadadır.
1) Türkiye'nin bu ay veya geçen ay ne kadar dış borcu var, kimse bilmiyor. Dış borçları takip eden kuruluş Hazine Müsteşarlığı ancak altı ay öncesi, yani 2016 yılı III. Çeyrek rakamlarını açıklamış. Takriben bugün dış borç stoku 420 milyar dolar civarındadır. Bu toplam içinde özel sektörün dış borcunun 208 milyar doları uzun, 91 milyar doları kısa vadeli.
Dış borçları yöneten kuruma ''Borç idaresi'' denilir. Türkiye'de Hazine aynı zamanda bu görevi iyi yürütemiyor. Bu sorun, önlem almakta sıkıntı yaratabilir.