Aksak bir demokrasinin ve otokrasinin olduğu ülkelerde, hangi sosyo-ekonomik sistem olursa olsun, iktidara gelenler önce eğitimi kendi hedefleri, kendi ideolojileri ve iktidarda kalma hesapları içinde değerlendirirler ve planlama yaparlar.
Eğitim bir toplumun geleceğini, yönetim sistemi ile ilgili tercihlerini, biat kültürünü ve potansiyel kalkınmayı etkilemenin şifrelerini barındırır.
Platon'a göre "Eğitim, hem bireyin hem de devletin yapısını düzeltecek en etkili yoldur."
Eğitim hem gelişmenin ve değişmenin bir aracıdır, hem de gelişmeyi, değişmeyi ve bilgiyi aktarma aracıdır. Aynı zamanda toplumda eskiyen, uygulama kabiliyetini kaybeden, siyasi, sosyal ve demokratik gelişmeyi tıkayan değerlerin yerine daha uygun ve etkin yeni değerlerin koyulmasını sağlar. Bu nedenledir ki, eğitim demokratik olmalı, özgür olmalı ve Hitler'de olduğu gibi bir kişiye veya komünizmde olduğu gibi bir partiye hizmet etmemelidir. Demokratik olmalıdır.
Eğitimi, yalnızca din öğretisi olarak uygulamış olan Osmanlı İmparatorluğu, bu nedenle kalkınma sağlayamamış ve çöküşe kadar gitmiştir.
Türkiye'de kendisine Yeni Osmanlı diyenler, Osmanlı'nın bilim ve teknikte neden geri kalmış olduğunu biliyorlar mı? Zira eğitim Osmanlılarda 18. asra kadar tam bir karanlık dünya yaratmıştır.