Fırat Kalkanı hareketi piyasalarda, özellikle dolarda geçici bir hareket yarattı. Ancak dün itibariyle fazla bir sorun olmamıştı. Dolardaki hareketi değerlendirirsek: Temmuz ayı ortasında Merkez Bankası TÜFE bazlı reel kur endeksi yüzde 101.2 idi. Euro dolar kurundaki, Euro lehine değişmeyi de katarsak, bu günlerde dolarda denge kurun 2.90 olması gerekir. Dolar değeri bu kurun üstünde kaldığı sürece iniş yönünde bir baskı olacaktır.Aslında, kur hareketlerini elinde dolar olan bir kısım insanlar da etkiliyor. Kur 3 liraya yaklaşınca veya geçince ellerindeki dolarları satıyorlar... 2.90'lara geldiğinde yeniden alıyorlar. Sattıklarında dolar arzı artıyor. Kur düşüyor. Aldıklarında dolara talep artıyor, kur da artıyor. Piyasada bu tür işlem gören 10 milyar dolar kadar bir para olduğu tahmin ediliyor.***Ekonomimiz aşırı kırılgandır ve fakat eskisi gibi kriz boyutuna ulaşan aşırı dalgalanmalar olmuyor. Bunun nedeni yabancı sermayedir. Aynı etkiyi Fırat Kalkanı hareketi için de görüyoruz. 1) Fırat Kalkanı hareketine eğer dünyan tepkili olsaydı, ekonomi olumsuz etkilenirdi. Çünkü yabancı sermaye başta ABD ve AB tepkisine göre hareket ediyor. Ayrıca ülkeler Türkiye'de bulunan varlıklarını ve sermayelerini düşünüyor.Birincisi; Bu harekete, dünya, Avrupa Birliği ve ABD'nin tepkisi olmadı... Çünkü: IŞİD'e Türkiye tarafından güvenliği sağlanmak istenen Azez-Cerablus hattından, Avrupa'dan ve Türkiye'den teröristler geçiyordu. Tersine Türkiye'ye ve Avrupa'ya teröristler de yine bu bölgeden geçiyordu. Yani IŞİD bu bölgeden Türkiye'ye ve Avrupa'ya terörist ihraç ve ithal ediyordu. Şimdi bu bölgenin kontrol altına alınması IŞİD'den zarar gören herkesi memnun ediyor. Türkiye'nin daha önceden bu sınırla ilgili önlem alması gerekirdi.