Küresel ekonomi tıkanma noktasına yaklaştı... Bir finansal kriz olmaz. Çünkü talep durgun. 1929 bunalımı gibi bir büyük bunalım da olmaz, çünkü küreselleşme bir ülkede biriken negatif enerjinin aynı zamanda bütün dünyaya yayılmasına neden oluyor. Ya da Yunanistan'da olduğu gibi diğer AB ülkeleri sorunun daha fazla büyümesini önlüyor.
1929'da önce ABD'de başlayan Dünya Ekonomik Bunalımı veya Büyük Buhran'ın ekonomik, sosyal ve siyasi etkileri 10 yıl sürdü... Hatta siyasi sonuçları da ağır oldu. Almanya'daki ekonomik istikrasızlık Hitler gibi bir dünya belası yarattı.
Bugün dünyanın yaşadığı ekonomik sorunlar, uzun dönemli bir istikrar sorunu, ekonomik konjonktürün iniş dönemi olarak görülebilir.
Türkiye ise, dünyadan bu anlamda da ayrıştı... Türkiye, siyasi ve ekonomik bunalım yaşıyor. Ekonomideki sorunların tamamı üzerinde, siyasi istikrarsızlık ve güven bunalımının etkisi, ekonomik faktörlerden daha yüksektir.
Bugün kurlardaki artışı uluslararası dolar kurundaki artışa bağlamak, buna ilişkin oranlar hesaplamak doğru değildir. Çünkü, TL'deki değer kaybı, Trump'un sınırlarına duvar çekeceğim dediği Meksiko pezosundan daha yüksektir. Trump'tan sonra Meksika pezosu 8.89, buna karşılık TL yüzde 10.6 değer kaybetti.
Türkiye'nin dünyaya göre daha ağır bir bunalım yaşamasının nedeni tamamıyla iç siyasi gerilim, yanlış Orta Doğu politikası, terör belası ve başkanlık sisteminin dayatılmasıdır.
Bunalımın fiilî etkisi yavaş yavaş ortaya çıkıyor... Kriz gibi parlayıp sönmüyor.
Siyasi iktidar bunalımı psikolojik baskılarla, telkinlerle çözeceğini sanıyor. Söz gelimi dolar bozdurun demek, aynı zamanda siyasi iktidarın olayı ne kadar basite indirgediğini de gösteriyor. Zira, pahalı olmasına rağmen dolar bozdurmayanlar bugünkü siyasi gidişattan endişe edenler veya karşılarında hükümetin ciddi bir plan ve programı olmadığını görenlerdir. Dahası vatandaşın doları mı var? 100 dolar bozdurmak ne işe yarayacak?