GSYH'da yalnızca büyüme yerine gelir dağılımı ve sosyal gelişmeleri de içeren kalkınma ön plana çıktı. Zira yalnızca büyümenin insan refahı için yeterli olmadığı anlaşıldı.
Bilgi çağında, ideolojik bakış açısı da değişti. Sosyoekonomik sistemler törpülendi. Komünist kalan Çin de sistemde değişiklik yaptı. Kapitalizmin ve piyasa ekonomisinin kurallarını uyguluyor.
Kapitalizm anlayışı da değişti… Özel mülkiyete veya Çin'deki gibi devlet mülkiyetinde olup piyasada iş yapan sermayenin birbirinden farkı kalmadı. Dahası, öteden beri var olmakla birlikte artık sermaye için "üretken sermaye" ve ''spekülatif sermaye'' ayırımı belirginleşti. Üretken sermaye, kalkınmanın olmazsa olmazıdır.