Son yıllarda ekonomik istikrar için en büyük sorun, kur sorunudur. Kur riski Türkiye'nin bir numaralı ekonomik istikrar sorunu haline gelmiştir. Üretimde ithal girdi oranı yüksek olduğu için kur artışları enflasyona yansıyor. İthalat maliyeti ve ithalatın finansman maliyeti arttığı için de üretim aksıyor ve büyüme düşüyor.
Kısa dönmde kur artışını frenlemek, orta ve uzun dönemde de, dalgalı kur politikasını değiştirerek, yarı sabit kur rejimine dönmemiz gerekiyor.
Kısa dönemde döviz kurlarını nasıl kontrol edebiliriz?
1. Merkez Bankası TL arzını daraltırsa, zaten mevcut olan durgunluk daha da artar.
2. Merkez Bankası, döviz satarak, kur artışını önlemeye çalışırsa, rezervleri yetersizdir. Son rezerv durumuna göre, resmi rezervler 79,9 milyar dolardır. Buna karşılık kısa vadeli yükümlülükleri (döviz kredileri, türev işlemleri ve şarta bağlı karşılıklar) 118,5 milyar dolardır. Merkez Bankası bu borçlarını sürdürebilir, borçları artar veya azalır, ama hem faiz ödüyor hem de sürdürmeme riski de var. Sonuçta bugün itibariyle, Merkez Bankası'nın yükümlülükleri 128,5 milyar dolar ile rezervleri 79,7 milyar dolar arasında eksi 48,8 milyar dolar fark çıkıyor.