Dünyada ortalama olarak yıllık enflasyon yüzde 2, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde yüzde 3.5 iken, bizde yalnızca ocak ayında gıda fiyatları yüzde 6.43 oranında arttı. Gıdada TÜFE olarak yıllık enflasyon yüzde 30.97 oranında oldu.
TÜİK, gıdanın TÜFE sepeti içindeki payını yüzde 23.29 olarak hesap ediyor. Bu oran en zengin ve en fakir ortalamasıdır. En zenginde bu oran ortalama yüzde 10'a kadar inebilir. En fakirde ise yüzde 70'e kadar çıkabilir.
Çalışanların harcama sepetinde gıdanın payı ortalama yüzde 40 olarak hesaplanıyor. Bu durumda çalışanları etkileyen enflasyonun daha yüksek olması demektir.
Eğer sepetten yüzde 23.29 gıda payını çıkarıp, çalışanların payı olan yüzde 40 oranını koyarsak, TÜİK'in ocak ayı için ilan ettiği yıllık yüzde 20.35 enflasyon oranı, çalışanlar için yüzde 25.54'e çıkıyor.
Çiftçiler de düşük gelir grupları içinde yer alıyor. Ancak bunlar kısmen de olsa kendi gıdalarını üretiyorlar. Dolayısıyla yüksek gıda fiyatları işçi ve memuru daha çok etkiliyor.
Biz maaş ve ücret artışını yüzde 20.35 üstünden yaparsak, çalışanın hakkını enflasyon yoluyla gasp etmiş oluruz.