Hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı, demokrasinin ve kalkınmanın altyapısını oluşturur. Bunun içindir ki, dünyada, Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi gibi oluşumlar ve benzer uluslararası kurumlar tarafından, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı teminat altına alınmıştır.
AB'ye üye ülkeler hukukun üstünlüğüne de uyacaklarını taahhüt etmişlerdir. Ne var ki, Polonya ve Macaristan bu şarta açıkça uymayan ülkelerdir. Bu nedenle 2018 yılında Avrupa parlamentosu Macaristan'ı Avrupa Birliği (AB) içerisindeki temel siyasi haklarından yoksun bırakabilecek bir tasarıyı kabul etmişti.
AB, Türkiye'ye yardımları da hukukun üstünlüğüne gönderme yaparak kısıtladı.
Hukukun üstünlüğü, temel olarak hukukun bir topluluktaki veya ülkede etkili olduğunu ; devlet erkini elinde tutan siyasi veya bürokrata karşı üstünlüğünü ifade eder. Hak ve Adalet üstünlüğü olarak özetlenebilir.
Hukuk, sosyal ve ekonomik yaşamın altyapısını oluşturur.
Rekabetin, ticari ilişkilerin, iş ilişkilerinin, borç-alacak ilişkilerinin, mülkiyet haklarının düzenli bir hukuki altyapısı olmadan, istikrarlı büyüme ve kalkınma sağlayamazsınız. Devlet planlama yapamaz. Belirsizlik artar. Güven bunalımı ortaya çıkar. Mülkiyetin güvence altına alınmadığı piyasa ekonomisi çalışmaz. Kimse yatırım yapmaz. Bunun içindir ki hukukun üstünlüğü evrensel bir değer olarak benimsenmiştir.