Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK ) Haziran ayı işsizlik oranını yüzde 13.3 olarak açıkladı. Tarım kesimi işsizliği gizlediği için tarım dışı işsizlik verileri işsizlik konusunda daha gerçekçi verilerdir. Haziran ayında tarım dışı işsizlik oranı yüzde 15.3 oldu. İş aramayıp çalışmaya hazır olanları da katarsak, fiili işsiz sayısı 6 milyon 563 bine, fiili işsizlik oranı da yüzde 18.68 'e çıktı.
İşsizlik aynı zamanda bir sosyal problemdir. Fakat analizlerde genellikle ekonomik bir sorun olarak görülür. Yaşamakta olduğumuz ekonomik krizin dipe vurmasıdır. Ne var ki bizdeki gibi, nüfus içinde beş kişiden birisi, gençler arasında üç gençten birisi işsiz kalırsa, işsizlik bir sosyal tahribata dönüşür. 6.5 milyon işsiz 4 milyon Suriyeli ve çalışmaya gelen bir milyon yabancı bizde siyasi ve sosyal hayatımızı derinden etkilemektedir.
Yüksek oranlı ve yaygın işsizliğin siyasi sonuçları olması normaldir… Çünkü üst üste ailelerini de katarsak işsizlikten etkilenen nüfus yaklaşık 15 milyondur. Bunların çok azına işsizlik fonundan para ödeniyor. Bir kısmına ise bütçeden para ödeniyor. İşsizlerin çoğu aç ve yoksul kaldı. Bunlar da mevcut siyasi iktidara tepki duyuyor. Siyasi tercihlerini değiştiriyor.
TÜİK gençler arasında işsizlik oranını yüzde 24.8 olarak açıkladı. Ancak iş aramayıp çalışmaya hazır olan gençleri de katarsak bu oran yüzde 30' geçiyor. Gerek akademik ve gerekse siyasi geçmişim nedeni ile gençlerden işsizliğin getirdiği sorunları dinliyorum. İşsiz gençlerde moral bozukluğu çalışanların da moralini ve huzurunu bozuyor.
Gençler arasında yüksek işsizliğin en önemli maliyeti, beyin göçüdür. Eğitimli gençlerin çoğu iş bulamadığı için yurt dışına gidiyor. Eğitimli bir gencin yurt dışında çalışmaya gitmesi, hazır bir fabrikanın kaybı kadar önemlidir. Dahası eğitimli ve uzman gençlerin yurt dışına gitmesi, çağdaş toplum olmamız önünde handikap oluşturuyor.