Ekonomi yönetimi, yaşamakta olduğumuz krizi kabul etmiyor. Bu yaşadıklarımızın dış güçlerle bağlantılı lobiler olduğunu savunuyor.
Aslında geçmişte yaşadığımız 2001 krizinde de o zamanki Hükümet değil fakat spekülatif sermaye yanlıları, kurlarda artış isteyenleri "kur lobisi'' olarak suçlamıştı.
Bu gün TL'nin aşırı değer kaybı hem üretimde ithal girdi payının yüksek olması hem de güven sorunu nedeni ile rekabet gücümüzü artırmadı, fakat tahribatı 2001 krizinden daha ağır oldu.
1. Kur artışları enflasyona yansıdı. Değerli kur ithal girdi fiyatlarını artırdı. Üretim maliyetleri arttı. Perakendeye yansıdı. Dahası üretici ve satıcı eskiden ithal edilmiş malların fiyatını da aynı şekilde artırdı. Gelirler aynı oranda artmadığı için halkın satın alım gücü düştü, yani halk yoksullaştı.
2. İthalat için önce TL kazanmak sonra döviz gerekiyor. Ekonomide daralma gelir artışını sınırladı. Döviz bulmakta hem pahalı hem de zor oldu. Yani ithalatın finansmanı zorlaştı. Birçok firma zora girdi, borç yapılandırmasına gitti. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı düştü, işsizlik arttı.
3. Kaldı ki, üretimde girdi oranı yüksek olan her ülkede işsizlik artar.