Kurumsal yapı; bir toplumda organize olmuş ve aynı zamanda tarihsel boyut taşıyan toplumsal ilişkiler, insanlar tarafından oluşturulmuş normlardır.
Bu normlar aynı zamanda kurumların ve demokrasinin sınırlarını da belirleyen kurallardır.
Geleneksel ve sosyal kurumlar; devlet, aile, eğitim, hukuk, ekonomi, siyaset ve din unsurlarını kapsar.
Devlet, toplumda dirlik ve düzeni sağlayan, aile, cinsler arası ilişkileri, ebeveyn ve çocuk ilişkilerini düzenleyen, eğitim, bireylerin toplumsal hayata uyumlu bir şekilde katılmalarını sağlayan, bilgi ve beceri veren, ekonomiyi üretim ve tüketimi düzenleyen, hukuk/toplumsal ve kişisel adalet temelinde yasal çerçeveyi düzenleyen, gelenekler ise tarihi geçmişin birikimini gösteren ve laik olmayan ülkelerde din, dünyevi ve ahiret ilişkilerini şekillendiren kurumdur.
Bir toplumda kurumsal yapıyı şekillendiren şartlar tartışılabilir. Özellikle kurumsal yapının oluşmasında din faktörü, coğrafi şartlar etkili olur. Ancak bu şartların etkisi kesin sınırlarla belirlenmemiştir.
Geleneksel toplumlarda, kurumların değişmesi ve çağa ayak uydurmasına karşı tepkiler oluşabilir. Bunun nedeni değişmenin getireceği belirsizlik ve bazılarının mevcut kurumsal yapıdan sağladıkları imkânlardır.