İsveç eski Dışişleri Bakanı Carl Bilt, darbe teşebbüsü konusunda Hürriyet'e verdiği röportajda ''Türkiye'de devlet idaresinde laikliğin sürdürülmesi önemlidir'' diyor ve ekliyor: ''Atatürk'ün bugüne kadar güçlü olan mirası yaklaşık bir asırdır Türkiye'nin ilerlemesinin lehine oldu, bunu unutmayın.''Aslında darbe teşebbüsü de laikliğin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bu konuda hâlâ kafası karışık olanlar varsa, darbe teşebbüsü musibetinden ders almaları gerekir. Aslında Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 2011 yılında Mısır'da yaptığı konuşmada, laiklik için tarihi bir vurgu yapmıştı. Konuşmasından bazı alıntılar: ''Kişiler laik olmaz, devlet laik olur. Kişiler dindardır, din karşıtıdır, farklı dinden olabilir.'' ''Laik bir devlet yapısı dinsizliği değil, herkesin dinini inandığı gibi yaşamasının teminatıdır.''Erdoğan'ın bu konuşmasına rağmen, TBMM Başkanı İsmail Kahraman sonradan tevil etse de ''Laiklik yeni Anayasada olmamalı'' demişti. Hatta Erdoğan da kendisine söz konusu 2011 değerlendirmesini hatırlatmıştı.Diyanet İşleri Başkanlığı 2014 yılında yaptırdığı 'Türkiye'de Dini Hayat' araştırması sonuçlarına göre halkın laiklik konusunda eğilimi de laikliğin sürdürülmesi yönündedir. (Diyane'tin katılıyorum-katılmıyorum şeklindeki anket cevapları evet-hayır şekline çevrilmiştir.) Darbeden 2 yıl önce yapılan bu anket sonuçları çok manidardır. Bu araştırmadan bazı tespitler...1) Halk cemaatlerin faaliyetinin denetlenmesini istemişti. Ankete katılanların yüzde 67.5'i cemaatlerin faaliyetlerinin devlet tarafından denetlenmesini istemişti. *** Cemaatlerin Faaliyetleri Denetlensin mi?